KOBİDER; Bankalar krizden nemalanıyor
Küçük ve Orta büyüklükteki İşletmeler Derneği Başkanı Nurettin ÖZGENÇ; Bankalar; KOBİ'ler ve tüketicilerden aşırı kar elde etmektedirler.Örneğin; “sektör temsilcisinin yılın ilk 8 ayındaki net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %36,3 artışla 14,3 milyar liraya yükseldiği ve “Henüz kriz koşullarının yeterince oluşmadığı için 2008 yılı aynı döneminde sektör 10,5 milyar net kar elde ettiği” yönündeki açıklamalarıdır.Ayrıca “Bankacılık fena bir yıl geçirmedi” demek'te milletle alay etmektir.
Nurettin Özgenç;Türkiyede bankaların bu krizden etkilenmeden çıkmaları gayet normal! Çünkü ülkemizdeki bankalar aşırı kar zihniyetiyle yönetiliyorlar. Bankalar; KOBİ'ler ve tüketicilerden aşırı kar elde etmektedirler. Dolayısıyla, ekonomideki küçülmeye rağmen bankacılık sektörünün bu kadar büyük oranda kar yapmaları bunun göstergesidir.Küreselkriz ekonomisi güçlü ülkeleri dahi sıkıntıya sokarken, Türk bankacılık sektörü yetkilileri tarafından yapılan açıklamada “Bankacılık sektörünün yılın ilk 8 ayındaki net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %36,3 artışla 14,3 milyar liraya yükseldiği ifade edilmektedir”. Ayrıca “Henüz kriz koşullarının yeterince oluşmadığı 2008 yılı aynı döneminde sektör 10,5 milyar net kar elde ettiği” yönündeki açıklamaları şunu gösteriyor;demek oluyor ki, Bankalar Kriz'den nemalanıyor. Birde bunun yanı sıra “Bankacılık fena bir yıl geçirmedi” demek milletle alay etmek anlamına geliyor.
Bankacılık üst düzey yetkilisinin reel sektöre atfen “kayıtdışını önlesinler de artık Hazine nin iki yakası biraraya gelsin” sözleri tamamen popülist ifadelerdir.
Özgenç;Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi bankalardan borç almak zorunda değil ihtiyaç varsa dışarıdan alabilir ama KOBİ'lerin böyle bir imkanı olmadığından dolayı alamaz.Haliyle KOBİ'lerimiz ülkemizde faaliyette bulunan bankalar ve finans kuruluşlarından ihtiyaçlarını temin edeceklerdir.
Aslında, Bankacılar popülist açıklamalar yapıyorlar. Reel sektör için “Kayıtdışını önlesinler Kayıtdışılığın artık sadece Hazine nin ve vergisini düzenli ödeyen bordro mahkûmlarının değil, özel sektördeki iş sahipleri ödemeledir” gibi söylemler ise suçluluk psikolojisindendir. Hiçbir reel sektör temsilcisi kayıtdışılığın üzerine gidilmesinde “oy vermeyiz falan diye de kampanyalar düzenlememiştir”bütün bunlar safsatadır.
Evet, Bankaların devlet tahvillerine yatırım yapmak suretiyle para kazanmaları çok rahat ve en kolay bir para kazanma usulüdür. Oysa ellerini taşın altına koymaları gerekirdi. Reel sektörü kalkındırmak bankaların öncelikli işleridir. Ama bankalar işin kolay ve garantili olanını seçiyorlar. Yani devlet tahvillerine yöneliyorlar. Bunuda kamuoyuna haklı göstermek için duygusal söylemlere başvuruyorlar.
Hazine nin borçlanma ihtiyacının ortadan kaldırılması için illede bankaların hazine fonlarınamı yatırım yapmaları gerekir. Bilinmesi gerekirki; Reel sektör olmazsa bankalar olmaz ve bankalar ile reel sektörle etle tırnak gibidir biri olmazsa diğeri'de olmaz. Ayrıca bankalar ile işletmeler, KOBİ'ler terazinin iki kefesi gibi denk olması lazım iken her ne hikmetse bankaların olduğu kefe hep ağır geliyor. KOBİ'ler dip yapmaya devam ediyor.
Özgenç;Bankaların var olma nedeni olan, reel sektörü desteklemeye davet ediyorum.Bu davetimizi ısrarlı bir şekilde sürdüreceğiz taaki, KOBİ'lere esneklik ve kolaylık sağlanana kadar!