KOBİDER Başkanı Özgenç’ten BDDK’ya tepki:
Bu kaçıncı uygulama?
Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) finansal istikrarın güçlendirilmesi ve
makroekonomik dengelenme sürecinin desteklenmesi kapsamında, hane halkının
bilinçli tüketiminin ve basiretli borçlanmasının teşvik edilmesi amacıyla,
makro ihtiyati düzenlemeleri içeren taslaklar hazırlarken, söz konusu taslak,
bazı tüketici kredilerinde vadeler ve kredi kartlarında taksit sayılarının
düşürülmesini içeriyor. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER)
Genel Başkanı Nurettin Özgenç ise, konuya ilişkin yaptığı açıklamada taslakta
ön görülen değişikliklerin hakkaniyete aykırı olduğunu kaydetti.
BDDK
tarafından yapılan açıklamada, finansal istikrarın güçlendirilmesi ve
makroekonomik dengelenme sürecinin desteklenmesi kapsamında, kredi kartı taksit
sayısı ve ihtiyaç kredileri vade sınırlarına ilişkin yönetmeliklerde değişiklik
yapılmasını içeren taslakların hazırlandığı bildirildi.
BDDK
açıklamasında özetle şunlar kaydedildi:
"Hane
halkının bilinçli tüketiminin ve basiretli borçlanmasının teşvik edilmesi
amacıyla, kredi kartlarında uygulanan taksit sayılarına ve ihtiyaç
kredilerindeki vade sınırlarına ilişkin olarak 'Banka Kartları ve Kredi
Kartları Hakkında Yönetmelik', 'Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin
Yönetmelik' ve 'Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş
ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik'te değişiklik yapılmasını teminen
makro ihtiyati düzenlemeleri içeren taslaklar hazırlandı. Söz konusu değişiklik
taslakları dün itibarıyla ilgili tarafların görüş ve değerlendirmelerine
açıldı."
KOBİDER
Başkanı Nurettin Özgenç’te BDDK'nın taksitlere sınırlama getirmesinin firmalar
üzerinde oluşturduğu etkilere ilişkin açıklamalarda bulundu. Özgenç,
"Kamuoyunda tartışmalara neden olan BDDK'nın cari açığı sınırlamak için
çıkardığı yönetmeliğin temel ihtiyaç maddeleri gıda, yemek ve bununla birlikte
akaryakıt ile kişisel kullanım eşyası satılan kuyumculuk ve GSM sektörlerine
taksit sınırlaması getirmesi haksızlıktır" ifadelerini kullandı.
BDDK’nın gıda ve akaryakıt hariç diğer
sektörlerde taksit sıfırlaması negatif ayrımcılıktır!
Kredi
kartıyla yapılan satışlarda cep telefonlarına getirilen taksit yasağını aşmanın
formüllerinin hızla arttığını dile getiren Nurettin Özgenç, "Bugün bu
talebimi yineliyorum. Hem BDDK'ya hem de Cumhurbaşkanlığı Hükümet yetkililerine
seslenerek bir de ekleme yapıyorum. Kuyum ve sizin tabirinizle telekomünikasyon
dediğiniz halk arasında cep telefonu satışı olarak algılanan GSM sektöründe
kredi kartı taksitine yasak getirerek tasarruf edilmesini düşünmek ne kadar
gerçekçi bir yaklaşımdır.
Ayrıca
tüketici kredisi ile azami vade 12 ay olmasına rağmen, cep telefonu operatörü
(GSM) ve internet servis sağlayıcılar (İSS) tarafından cep telefonu, tablet
gibi elektronik ürünlerin 48 ay vadeyle satışı sürdürülmekte, böylelikle
mevzuat delinmektedir.
Biliniz
ki, büyük sermayenin ve gücü olanın gemisini yürüttüğü bu sistemde küçük
esnafın hakkı göz göre göre elinden alınıyor. Bu yolun ne hane halkları
borçluluğunun daha sağlıklı gelişmesine ne de Türkiye ekonomisinin yüksek ve
istikrarlı büyüme dinamiği yakalamasına bir katkısı olacaktır. Çünkü vatandaş
devlet eliyle tüketime alıştırıldı şimdi ise sadece iki sektöre yasaklama
getirilerek kısıtlamaya gidiliyor. Gerçekten adil iseniz ve hedefiniz gerçekten
Türkiye ekonomisini kalkındırmak ise lütfen eşitlik ilkesine uygun bir uygulama
yapın.
Kuyum, kozmetik ve ofis malzemelerinin
somut bir mal sayılmaması nasıl bir düşüncedir?
Bu
arada "Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik"te
yapılan değişiklik kapsamında “Kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek kuyum,
telekomünikasyon, doğrudan pazarlama ile ilgili harcamalar, yurt dışında
yapılan harcamalar ve, yemek, gıda, alkollü içecek, akaryakıt, kozmetik, ofis
malzemesi ile hediye kart, hediye çeki ve benzeri şekillerde herhangi somut bir
mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımlarında taksit uygulanamaz."
İfadelerini anlamış değiliz. Çünkü
yemek, gıda, alkollü içecek, akaryakıt, hediye kart, hediye çeki ve benzeri
şekillerdeki somut bir mal alımı olmamasını anlarız da; kuyum, kozmetik ve ofis
malzemelerinin somut bir mal sayılmaması nasıl bir düşüncedir.
Özgenç,
günlük tüketilen ihtiyaç maddeleri ile eşya olarak kullanılan cep telefonu ve
takıların bir tutulmaması gerektiğini kaydetti.
Kuyum
harcamalarında taksit uygulanamayacak olması yanlıştır. altın takı’da bir
üründür dolayısıyla taksitle satışına imkan tanınmalı.
Keza
takı olarak kullanılan yüzük, küpe ve kolyenin sürekli alınan bir şey
olmadığının altını çizen Özgenç, "Yemek, gıda ve akaryakıt hemen hemen her
gün tüketilen zaruri ihtiyaç maddeleridir. Dolayısıyla telekomünikasyon ve
kuyumculuk alımının yemek ve akaryakıt alımlarıyla eş tutulması yanlıştır.
Nasıl ki evlenecek çiftler kredi kartına taksit yaptırarak mobilya, beyaz eşya
alıyorsa evliliğin olmazsa olmazı alyans, gerdanlık ve bilezik de
alabilmeli" diye konuştu.
Bazı tüketici derneklerinin BDDK'nın
uygulamasını beğenmeleri manidardır!
Bazı
tüketici derneklerinin yeni düzenlemeye ilişkin yaptıkları açıklamada” BDDK’nın
hazırlamış olduğu taslak için “yerinde bir uygulama” şeklinde beyanatta
bulunmalarını anlamış değiliz. Zira bunun neresi yerinde bir uygulamadır? Bu
tür açıklama yapanlar kime hizmet ediyor? Tüketicinin alım gücünü
kolaylaştırmak için gerekli olan taksit imkanının sıfırlanmasına destek
verenler tüketiciye değil başka yerlere destek veriyorlar. Bu şekilde gereksiz
bir açıklama ile tüketiciye hizmet etmedikleri belli oluyor.
Örneğin,
kuyum sektöründe taksit imkanının kaldırılmasına çanak tutuyorlar. Neymiş
efendim, kuyum sektöründe taksit imkânı farklı amaçla kullanılıyormuş. Olabilir
her sektörde ve her meslekte olduğu ve olabildiği gibi kuyum sektöründe de
maksadı dışında iş yapanlar olabiliyor.
Kaldı
ki; araçları ile cadde ve sokaklarda tehlikeli hareketler yapan trafik
magandaları oluyor diye yollar ulaşıma kapatılmıyor. Ya da herhangi bir meslek
kolunda usulsüzlük yapılıyor diye hepsinin aynı kefeye konulamadığı gibi sözün
senet sayıldığı kuyum sektöründe iştigal edenleri de töhmet altında bırakarak
taksitle kuyum mamulü satışlarının engellenmesine çanak tutulmamalı.
Danıştay bu garabete son vermeli
BDDK’nın
mevcut uygulamasına karşın KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç, altın
alışverişinde de 12 taksit uygulaması yapılması gerektiğini söyleyerek,
BDDK’nın kuyum sektörünü 4 taksit ile sınırlamasının negatif ayrımcılık
olacağını savunarak 2016 yılında Özgenç’in şahsi mücadelesi ve desteği ile
altına 4 taksit sınırlamasının iptali için Danıştay’a dava açılmıştı.
Bu kaçıncı uygulama?
BBDK’nın
sık sık uygulama değişikliğine tepki gösteren Özgenç, “Bu kaçıncı uygulama,
neredeyse her yıl farklı taslaklar hazırlanarak uygulama değişikliğine
gidiliyor. BDDK’nın uygulamaları yap-boz şeklinde olmaya başladı. Kuyumda
taksit dönemi başlatıldı daha sonra kaldırıldı, gelen tepkiler üzerine 4 taksit
olarak uygulamaya başlatıldı şimdi de kaldırılmak isteniyor.
BDDK’nın
kredi kartı taksit sayısı ve ihtiyaç kredileri vade sınırlarına ilişkin
yönetmeliklerde sürekli değişiklik yapılmasını içeren taslaklar hazırlanması ve
kuyum ve telekomünikasyon, harcamalarında taksit yasağı getirmesi eşitlik
ilkesine aykırıdır. Bu hususta umudumuz beklentimiz Danıştay’a açtığımız
davanın lehimize sonuçlanması halinde bu haksızlığa ve garabete son
verilecektir.