KOBİDER. KÜÇÜK ve ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELER DERNEĞİ
      Anasayfa Hakkımızda Faaliyetler Üyelik Kobider Haber Albüm İletişim  
Başkanın Mesajı
Kobi Destek Bilgi
İşletme Mevzuatı
2009 Fuar Rehberi
Yararlı Linkler
Fotoğraflar
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi,Cumhuriyetin 92.Yıldönümü Kutlaması 2015 Gazianteo Gazeteciler cemiyeti 2009 istanbul sanayi odasi kongresi Ford 2010 Dunya Tv Gaziantep 2010 Sudan heyeti 2012 Turk Ticaret Kanunu Haberturk
2012 Çevre ve Şehircilik Bakan yrd. Muhammet Balta, Saffet Gençmehmetoğlu, Nurettin Özgenç Kobider Başkanı,Kağıthane Belediye başkanı ve Sudan Başkonsolosu 29 EKIM 2010 CANKAYA KOSK'UNDE VERİLEN RESEPSIYON DA CUMHURBASKANIMIZ ILE NURETTIN OZGENC BIR ARADA Patronlar okulunun Çırağan sarayında düzenlenen toplantıda Gaziantep HÜRSİAD Sn.Başbakan Yrd.Bülent Arınç ile  2009 Peres tv ile ropörtaj 2009 İstanbul Yönetimiyle iftar yemeğinde Yeni Asya gazetesinin 40. yılı kutlaması Mehmet Kutlular ile. Tarım Bakanımız Mehdi Eker ile Dış Ticaretten sorumlu bakanımız Zafer Çağlayan ile Sn. Bakan Nihat ERGÜN ile Sn.Bakanımız Zafer Çağlayan ile HaliçKongre merkezinde Konferansta 2010 Sn. Devlet Bakanımız Hayati Yazıcı ile Ülke Tv Bloomberg HT Tv Haber 24 KOBİDER Heyeti AK Parti Genel Başkan Yrd. Ekrem Erdem'i Makanında ziyaret etti. Sn. Bakan Mustafa Demir'e Teşekkür plaketini başkanımız Nurettin Özgenç sundu Bayındırlık ve İskan Bakanlığını Ziyaret Şadi Kılıç ile Sayın Sanayive Ticaret Bakanımız Nihat ERGÜN İle 3. Dönem MÜSİAD Genel Başkanı Ömer BOLAT ile Mowenpic otel 2010 Ekonomi Gazeteciler Derneği Gecesi Gümüşhane Valiliğini Ziyaret Sayın Valimiz Enver Salihoğlu KOBİ'ler Finansman Toplantısı
2006 KOBİ Toplantısı Dış Ticaret Merkezi 2007 MÜSİAD İftarı 2007 Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan ile ABD Büyükelçisi Ross Wilson ile Cevahir Kongre Merkezinde
2008 KOBİDER Yönetim Kurulu Üyeleri İBB Florya Tesislerinde Kahvaltılı Toplantı Sonrası İBB Kadir Topbaş ile Çırağan Sarayı Toplantı 2008 Ekonomi Gazetecileri Derneği Toplantısı 2009 Tarım Zirvesi Arap İşadamları ile Fındık Konusunu Gündeme Taşıdık Başbakan Yrd. Sayın Ali Babacan İle Tarım Zirvesinde

 

 

 

 

Tarihi imzayı atan Davutoğlu konuştu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan protokollerinin imzalanması öncesinde yaşanan krizi "prosedürel bir konu" olarak niteledi. Davutoğlu, Azerbaycan'la ilgili soru işaretlerine de cevap verdi.Davutoğlu, TRT'de katıldığı bir programda Türkiye ile Ermenistan arasında dün Zürih'te imzalanan protokollere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Protokollerin imzalanmasının "önemli bir adım" olduğunu belirten Davutoğlu, "hayırlı olmasını" dilediği protokollerin "Türkiye'nin barış vizyonunun bir yansıması" olduğunu kaydetti.

İmza töreninden önce çıkan kriz hakkında Davutoğlu, sorunu "sürecin doğal unsuru" olarak gördüğünü ifade ederek, "Dün çıkan kriz prosedürel bir konudur" dedi.
Sorunun törende kullanılacak ifadelerle ilgili olduğunu belirten Davutoğlu, İsviçre'ye giderken anlayışlarının, herkesin tek taraflı açıklamalarını yapacağı yönünde olduğunu belirtti. Davutoğlu, metinlerin İsviçre'ye verileceği ve dikkatli bir dil kullanılacağı yönünde centilmenlik anlaşması olduğunu kaydetti.

Tarafların hassas olduğu konuların bilindiğini belirten Davutoğlu, tutumlarının, eğer Türkiye'nin hassas olduğu konuda karşı taraf net bir şey söylerse, Türkiye'nin de kendi pozisyonunu net olarak koyacakları yönünde olduğunu söyledi. Davutoğlu, ön şartsız ifadesi girerse, Karadağ'a net ve somut atıf yapılacağını ve herkesin kendi açıklamasından sorumlu olacağını kaydetti. Davutoğlu, ancak açıklamaların yapılmaması formülüyle sorunun aşıldığını hatırlattı.

Türk heyeti olarak "son derece rahat" olduklarını belirten Davutoğlu, "öz güven içinde hareket ettiklerini" ifade etti. Heyetle birlikte beklerken çay içtiklerini söyleyen Davutoğlu, protokolün imzalanacağından emin olduklarını söyledi.

Davutoğlu, işin esasına dönük konularda ülkelerin kararlı olmalarının önemine işaret etti ve bu tarz krizlerin kısa bir süre sonra kimse tarafından hatırlanmayacağını söyledi.

-"AZERBAYCAN'IN YALNIZ BIRAKILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL"-

Türkiye'nin perspektifinin kapsamlı barış olduğunu ifade eden Davutoğlu, ancak bunun bütün tarafların bütün konulara adil ve eşit yaklaşımıyla olacağını belirtti.

Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan ikili ilişkilerindeki yeni döneme işaret ederek, bu sayede Türkiye'nin Suriye ile sınırları aşma noktasına geldiğini, aynı şeyin Ermenistan ile de olabileceğini ifade etti.

Türk ve Ermeni halklarının birbirini daha doğru anlamalarının da bu yeni dönemle birlikte sağlanabileceğini söyleyen Davutoğlu, bu sürecin bölgesel barış için de önemine işaret etti.

"Ermeni-Azeri ihtilafının çözümünün hayati olduğunu" belirten Davutoğlu, Türkiye'nin tüm bu konuların gerçekleşmesi yönünde adımlarını attığını kaydetti.

Bu konuların birbiriyle bağlı olduğuna işaret eden Davutoğlu, barış atmosferinin yayılması sonucunda tüm bölgenin bundan etkileneceğini söyledi.

Azerbaycan ile ilgili endişeler yönünde de değerlendirmede bulunan Davutoğlu, Türkiye'nin hangi şart olursa olsun Azerbaycan'ı yalnız bırakmasının söz konusu olmayacağını, iki ülkenin kaderlerinin ayrılmaz şekilde birleştiğini kaydetti.

Türkiye'nin diplomatik hareketleri neticesinde Ermenistan ve Azerbaycan liderlerinin son altı ay içinde yaptıkları görüşme sayısına dikkati çeken Davutoğlu, tüm normalleşme süreçlerinin devreye girmesini arzu ettiklerini söyledi. Bu doğru tavra kimsenin karşı çıkmasının mümkün olamayacağını söyleyen Davutoğlu, Türkiye'nin kullandığı dil ve diplomasinin evrensel standartta olduğunu belirtti.

Davutoğlu, dün hazırladığı konuşmanın özünün barışa dönük mesajlar olduğunu, bölgedeki komşu ülkelerin Türkiye'nin benimsediği tutumu doğru anlayacağı ve gerekli adımları atacağı düşüncesinde olduğunu söyledi.

Kars Anlaşması'ndan bu yana Türkiye ile Ermenistan arasında ilk defa başka bir metnin ortaya konduğunu belirten Davutoğlu, bu protokolün Türkiye-Ermenistan ilişkilerini tanımladığını ve bu ilişkileri çerçeveye oturttuğunu belirtti.

-"LOKOMOTİF ÜLKE TÜRKİYE'DİR"-

Protokollerin devreye girmesi durumunda ilişkilerin normalleşeceğini kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin Ermenistan'ı devlet olarak tanıdığını ve sınırların 1993'teki işgale kadar da açık olduğunu anımsattı.

Normalleşme sürecinin başlamasıyla Türkiye'nin tüm komşularla iyi ilişki politikasının bir ayağının daha hayata geçeceğini söyleyen Davutoğlu, bunun bölgeye de yansıması olacağına dikkati çekti.

Davutoğlu, uluslararası forumlarda iki komşu ülkenin çok daha ciddi işbirliği içinde olacağını ve halklar arası ilişkiler bağlamında da bir çok yerde birbirine gergin duran halkların ön yargılardan arınacağını, Türk-Ermeni yakınlaması üçüncü taraflar nezdindeki sorunların aşılmasına da yardımcı olacağını belirtti.

Bu konuda yeni bir algı da oluşturduklarını söyleyen Davutoğlu, normalleşmenin yayılması durumunda bölge havzasının hak ettiği refaha ve düzene kavuşacağını ifade etti.

Davutoğlu, barış yolu projesinin devreye girmesiyle, birbirinden uzaklaşmış görünün ülkelerin birbirleriyle irtibatlanacağını, bölgede ekonomik avantajın yanında yeniden bir arada yaşama kültürünün oluşacağını kaydetti.

Türkiye'nin öz güveninin yüksek olduğunu belirten Davutoğlu, "Çevre ülkelerin lokomotif ülkesi Türkiye'dir" diye konuştu.

Davutoğlu, kurulacak her yeni düzenin ekonomik, kültürel ve siyasal anlamda Türkiye'yi çekim ülkesi haline getireceğini belirterek,Kafkaslar'da halkın günlük hayatına yansıyacak ciddi gelişmeler beklendiğini kaydetti.

"Fakir komşu istemiyoruz. Komşumuz da zenginleşsin, ama o da başka bir komşumuzun haklarına riayet etsin" diyen Davutoğlu, tüm bölgelerdeki işgalin sona ermesi gerektiğini söyledi. Davutoğlu, makro vizyon geliştikçe, mikro krizlerin zamanla önemini kaybettiklerini ifade etti.

Kars Anlaşması'nın sınır oluşturan anlaşma olduğunu ve bu tür anlaşmaların devletler kalksa bile hükmünü kaybetmeyeceğini belirten Davutoğlu, imzalanan protokolde mevcut sınırın kabul edilerek teyit edilmesi ifadesinin bulunduğunu anımsattı. Davutoğlu, sınırların tanınması konusunda tereddütlerinin olmadığını belirtti.

-AB'DEN PROTOKOL AÇIKLAMASI

Avrupa Birliği (AB), Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin normalleştirilmesini öngören protokollerin imzalanmasından memnuniyet duyduğunu bildirdi.

İsveç'in üstlendiği AB dönem başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, dün Zürih'te imzalanan protokollerle ilgili olarak, Birliğin bundan sonra da Ermenistan ile Türkiye arasında ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde çabalarını sürdüreceği belirtildi.

Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasını ve sınır kapılarının açılmasını öngören protokollerin imzalanmasının memnuniyetle karşılandığı ifade edilen açıklamada, bunun bölgede güven, istikrar ve işbirliğine önemli destek sağlayacağı kaydedildi.

Açıklamada, AB'nin imzalanan protokollerin uygulamalarını takibiyle birlikte, Ermenistan ile Türkiye arasında ilişkilerin normalleşmesi için çaba göstermeye devam edecaği bildirildi.

"ERMENİSTAN'IN EN BÜYÜK KAZANCI TÜRKİYE GİBİ BÜYÜK VE KÖKLÜ BİR DEVLETLE DOSTLUK İLİŞKİSİ KURMAKTIR"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,Ermenistan'ın en büyük kazancının, Türkiye gibi büyük ve köklü bir devletle dostluk ilişkisi kurmak olduğunu söyledi.

İmzaların ardından protokolün önce TBMM'ye sevk edileceğini, ardından onaylanacağını belirten Davutoğlu, zaman ve onay itibariyle takdirin TBMM'de olduğunu ifade etti.

Davutoğlu, onayın ardından iki ay sonra protokolün işleme gireceğini, imza ile birlikte sınırların otomatik olarak açılmasının söz konusu olmadığını belirtti.

Protokolün onaylanması için uygun psikolojik, politik ve uluslararası ortamın sağlanması gereğine işaret eden Davutoğlu, bu ortamlar oluşmadan özel bir çaba sarf edilmesinin riskli olacağını kaydetti.

Bu zeminin hazırlanması ve kapsamlı barış için bütün tarafların mutabık kalmasının önemine dikkati çeken Davutoğlu, Azeri tarafının bu barışın bir parçası haline getirilecek şekilde Karabağ sürecinde ilerleme sağlanmasının da uygun ortama yardımcı olacağını belirtti.

-"ERMENİSTAN DENKLEMİN DIŞINDA"-

Karabağ ve çevresindeki işgalin meşruiyetinin olmadığını belirten Davutoğlu, normalleşme süreci ile meşruiyeti olmayan işgalin ortadan kalkması arasında bir paralellik kurmakla haklı olduklarını söyledi.

Ermenistan'ın işgal kalktığında kazanacağı şeyin şu anda kazandığını düşündüğü şeyden daha fazla olacağını ifade eden Davutoğlu, bunları; Ermeni halkının refahı, komşu ülkelerle iyi geçinmesi ve bölgedeki genel iyileşme dolayısıyla kendine güveninin artması şeklinde sıraladı. Davutoğlu, Azerbaycan ile ilişkilerinin düzelmesi ve böylece Ermenistan'ın yalnızlıktan çıkmasının da Ermenistan'ın kazancı olacağını söyledi.

Davutoğlu, "Bugün değilse yarın o işgal bitecek orada. Ne kadar erken biterse, herkesin o kadar menfaatine" diye konuştu.

"Ermenistan'ın en büyük kazancı Türkiye gibi büyük ve köklü bir devletle dostluk ilişkisi kurmaktır" diyen Davutoğlu, Türkiye'nin kendisiyle dostluk ilişkisi kuran hiçbir devleti yalnız bırakmadığını söyledi.

Türkiye'nin çevresindeki sınırların yavaş yavaş kalkmasını istediklerini belirten Davutoğlu, ekonomik ve kültürel anlamda yakınlaşmanın hedeflendiğini ifade etti.

Ermenistan'ın şu anda bölgedeki denklemin dışında bulunduğuna işaret eden Davutoğlu, barış olmadan denklem içine girmesinin de mümkün olmayacağını kaydetti.

-"DİASPORANIN ERMENİSTAN'I YÖNLENDİRMEMESİ LAZIM"-

1915 olaylarına da değinen Davutoğlu, bu bağlamda kişilerin göstereceği tepkilerin devlet politikası haline dönüştürülmesinin büyük hata olacağını ifade etti.

"Diasporanın Ermenistan'ı yönlendirmemesi lazım" diyen Davutoğlu, Ermenistan'ın kendi çıkarlarını gözeten politika geliştirmesinin önemine değindi. Davutoğlu, diasporadaki gelişmeler yönelik her türlü açılıma hazır olduklarını da kaydetti.

Ortak tarih komisyonu konusuna da değinen Davutoğlu, "adil hafıza" oluşturulmasının önemine işaret etti.

İmza törenlerine katılımla ilgili olarak, "Protokollere giden süreçte hiçbir yabancı aktör etkili olmadı" diyen Davutoğlu, sadece İsviçre'nin arabuluculuk etkisi olduğunu söyledi.

ABD'nin temsil edilmesinin, ABD Başkanı Barack Obama'nın meclis konuşmasıyla alakası olmadığını belirten Davutoğlu, "Protokoller her aşamasında Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin iradesiyle şekillendi" dedi.

Minsk Grubu ülkeleri temsilcilerinin katılımının iki süreç arasında irtibatın görünür olması açısından önemine işaret eden Davutoğlu, AB ve AB Konseyinin katılımının ise karşı tarafın isteği olduğunu kaydetti.

İlerleme Raporunun bu hafta açıklanacağını anımsatan Davutoğlu, Türkiye'nin attığı her olumlu adımın AB sürecine ivme katacağını, bu nedenle AB'den de katılımın önemli olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin barış diplomasisine işaret eden Davutoğlu, "Asya'ya yayı ne kadar çok gerersek, oku Avrupa'ya o kadar uzun atabiliriz. Kendi çevresinde etkin olmayan bir Türkiye'nin, Avrupa'da saygın bir üye olması söz konusu olamaz" diye konuştu.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Ser Sarkisyan'ın Bursa'daki maça gelip gelmeyeceğine ilişkin olarak da Davutoğlu, "Beklentimiz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gösterdiği siyasi cesareti ve olgunluğu onun da göstermesidir. Bekliyoruz. Kendi takdiridir" dedi

 

Geri Dön

   

 

Güncel Haberler
“Kamuda işler yetişmiyor, mesai kesintisiz olsun”
KOBİDER olarak önerimiz; Kamu kurum ve kuruluşlarının günlük çalışma saatleri öğle tatili kaldırılarak, 10.00-16.00 olarak kesintisiz olsun.”

KOBİDER Başkanı Özgenç: Esnafa destek olumlu ama yetersiz
12.03.2021- Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç; başta ekonomi çevreleri olmak üzere hemen hemen herkesin heyecanla beklediği ekonomi reform düzenlemesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna duyuruldu.

KOBİDER: Kamu bankalarının ödemeleri ertelemesi işletmelere nefes aldıracak
23.03.2020- KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç: - "Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’nin ardından kamu bankalarının destek paketlerini devreye alması esnaf ve KOBİ’ler açısından fevkalade olumlu bir gelişme" - "Doğal gaz, elektrik ve su gibi zorunlu gider faturaları 2-3 ay ertelenmeli veya diğer aylara taksitler halinde ötelenmeli"


Reklamlar
Secretcv.com doğru işe doğru insan felsefesinden yola çıkarak firmalar ve iş arayanları en doğru şekliyle buluşturmayı hedeflemektedir. Kullandığı teknolojisi ile firmalara, en doğru adaya ulaşmakta zaman, emek ve dolayısıyla tasarruf sağlamaktadır.
Hastane Derindere İstanbul’un kalbinin attığı Maslak, Levent, Mecidiyeköy gibi ana arterlere yakın konumu ile hızla gelişmekte olan Kağıthane ilçesinde bölgenin en büyük ve donanımlı özel sağlık kuruluşu olarak 2015 yılında hizmet vermeye başlamıştır. Hasta odaklı hizmet anlayışı, multidisipliner tedavi yaklaşımı ile yaşamın her döneminde ihtiyaç duyulabilecek her türlü sağlık hizmetini profesyonel kadrosuyla sunan hastanemiz 10.000 m2 kapalı alan üzerine inşa edilmiştir. NURETTİN kuyumculuk 22 Ayar Mega Model Bilezikler 1970’li yıllardan bu yana faaliyet gösterdiği her alanda kurumsal ve güvenilir hizmet anlayışıyla fark yaratan Derindere Grubu, sağlık sektöründeki yeni yatırımı Hastane Derindere ile tıbbi ve etik ilkelerden ödün vermeyen, hasta haklarına saygılı, uluslararası kalite standartlarında bir hizmet yapısı hedeflemektedir. NADİR, özelde müşterilerinin ve çalışanlarının, genelde ülkemizin ve insanlığın refah ve mutluluğu için;

İnsani ve toplumsal değerleri,
Ekonomik sürdürülebilirliği,
Sürekli gelişme anlayışını,
Yalnız yasal değil, aynı zamanda etik bir zorunluluk olarak çevre korumayı,
Müşteri hoşnutluğunu,
En yeni teknolojilerden yararlanmayı,
Modern işletme kültürünü

esas alarak Türkiye kuyum sektörüne en hızlı ve en çağdaş hizmeti vermeyi, giderek artan kapasitesiyle ulusal düzeydeki liderliğinin yanı sıra uluslararası düzeyde lider işletmelerden biri olmayı kendisine hedef edinmiştir.

NADİR, soy metal geri kazanım ve rafinasyonunda uzmanlaşmış, özgün birikimlere sahip nitelikli yönetici ve teknik personeli, modern çağın gerektirdiği binaları, proses altyapısı ve laboratuvar olanakları ile alanında uluslararası teknolojik düzeye ulaşmış, Türkiye’nin lider soy metal geri kazanım ve rafinasyon tesisi olma özelliğine sahip ve onu koruyarak geleceğe taşımak üzere sürekli gelişme vizyonu ile bütünleşmiş bir anlayışın temsilcisidir.

NADİR‘e varolan özelliklerini kazandıran yapıtaşlarıdır.

 

 

Copyright 2009 - Design by PROCEEDSOFT www.proceedsoft.com
hafta hafta bebek gelişimi hafta hafta bebek gelişimi doktor

anne , bebek , bebek sağlığı , bebek gelişimi

malatya haber malatya haber malatya haber malatya haber malatya haber