KOBİDER/ÖZGENÇ:
Başbakan Yıldırım'ın ‘esnafa ne yapsak azdır’ sözü, kredi kadar esnaf ve
KOBİ’lere moral oldu
Küçük
ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin
Özgenç, Başbakan Binali Yıldırım’ın AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı
konuşmada, “Türkiye için çalışan, alın
teri döken, akıl teri döken, katma değer üreten herkesin başlarının üzerinde
yeri olduğunu dile getirip, Esnafı, büyüyen, güçlü Türkiye'nin ana belkemiği
olarak gördüklerini” ve “Esnaf
üretiyor, istihdam sağlıyor, ekonomiyi ayakta tutuyor, unutulan sanatları
yaşatıyor. Onun için esnafa ne yapsak azdır, daha fazlasını da inşallah bütçe
imkanlarıyla yapacağız” sözleri en az kredi kadar esnaf ve KOBİ’lere moral
olmuştur.
Biz
KOBİDER olarak; AK Parti hükümetlerinin sunduğu desteklerin farkındayız. En son
olarak, esnaf ve KOBİ’lere yönelik ilk yılı ödemesiz 3 yıl vadeli 50 bin liraya
kadar faizsiz kredi verilmesi piyasalara kısmen de olsa can suyu olmuştu. 2000
yıllardan bu yana bir yıl boyunca bütün esnafa 153 milyon lira kredi verilirken
bugün bu rakamın yıllık 22 katrilyona çıkması elbette sevindirici bir
gelişmedir. Hatta işyerini satın almak isteyen
esnafa 10 yıl vade ile 500 bin lira kredi fırsatı sunulması fevkalade iyi
olacaktır.
Reel
sektörün gönüllü sesi olarak, bu hususta müteaddit defalar yaptığımız
açıklamalarda bu tür desteklerin kesintisiz, düzenli ve programlı olarak
verilmesi gerekmektedir. Çünkü esnaf ve KOBİ’ler ülke ekonomisinin omurgasını
oluşturan ana unsurlar olduğundan dolayı desteklenmeleri halinde ülkeye daha
fazla katkı sağlayabilirler.
“KOBİ bankacılığı” sloganda kalmamalı!
Halk
bankası kanalı ile esnaf ve KOBİ’lere verilen ve düşük faizli krediler için
Hazine'nin sağladığı desteğin bilincindeyiz. Bu hususta devletimize ve
hükümetimize müteşekkiriz. Zira bankaların uyguladığı yüksek faize karşın
hazinenin sağladığı destekle daha az faiz ödeyerek kredi alınabilmektedir. Bu
tür desteklerin yapılması devletin esnafın yanında olduğunun göstergesidir.
Gerçek
KOBİ Bankacılığı yapılmalı. Söylem olarak “KOBİ
bankacılığı” yapıyoruz diyen bankaların da destekleri sloganda kalmamalı!
Zira reel sektör ile bankacılık bir terazinin iki kefesi gibidir. Ancak esnaf
ve KOBİ’lerin bulunduğu kefe alt tarafta kalırken, bankaların bulunduğu kefe
hep yukarıda kalmaktadır!
Esnaf kefalet kuruluşu TESKOMB'un kefil
istemesi yanlış
Kredi
kullanan esnaf sayısının 15 yıl önce 63 bin olduğuna işaret eden Başbakan
Yıldırım’ın bugün bu sayının 450 bine ulaştığını dolaysıyla esnafa yönelik
destekler için söylediği sözlerin çoğuna katılıyoruz. Ancak TESKOMB konusundaki
sözlerine katılamıyoruz. Her ne kadar, kefalet kooperatiflerinden 402'sinin,
yapılan denetlemelerde kredi alabilir onayı alırken, şimdi bu sayının 900’e
çıktığını belirtmiş olsa da bazı kooperatiflerin bürokratik engellerinden
rahatsızlık duyulmaktadır.
Çünkü
bazı kooperatif ve birlikler, teminat konusunda “bordrolu kefil” ve 15-20 bin
liralık kredi için dahi gayrimenkul teminatı istemektedir.
Esnaf
birliği başkanı koltuğunda oturup gelen giden ile çay- kahve muhabbeti yapmak
yerine esnaf ve sanatkarların dertleri ile dertlenmeli. Ahilik geleneğinin
temsilcisi olan esnafın kredi sorunlarının çözümünde yardımcı olmalı. Hatta tüm
birimlerinde hizmet kalitesini de bilmek için 'gizli esnaf' olmalı.
Kefilin kefili olur mu?
Bu
durum borç alınması için bulunan bir kefilin kendisini garantiye alması için
onunda başka bir kefil istemesine benziyor. Keza küçük esnaf ve sanatkarlar
15-20 bin lira kredi almak için esnaf
birliklerine başvurduğunda gayrimenkul teminatı istenmektedir. Hani 100-200 bin
ve üzeri kredilerde gayrimenkul teminatı istenmesini anlarız da, 15-20 TL kredi
için dahi ev, konut ve arsa teminatı istenmesi kredinin verilmeyeceği anlamı
taşır. Adı üstünde ‘Esnaf ve Sanatkârlar
Kredi ve Kefalet Kooperatifleri’. Kooperatif yada Birlik madem ki; oluşum
olarak krediye kefil olması gereken kurumdur neden esnaftan ayrıyeten şahıs
kefili istiyor?
Para karşılığı kefil olan ayrıca kefil
istememeli
Kredi
talep eden esnaftan gayrimenkul tapu fotokopisi, tapu takyidat yazısı ve
belediyeden mükellef sicil beyanı gibi toplamda 14 kalem evrak isteniyordu.
Ayrıca 100.000 TL bir kredi talep edildiğinde 6.300 TL tutarındaki faizi peşin
kesiliyor bu miktar kefil olan esnaf birliğinin kazancı oluyor. Bu da yetmezmiş
gibi dosya masrafı ile talep edilen kredi miktarının %1'i istihbarat ve masraf
karşılığı adı altında alınıyor. Yani Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve
Kefalet Kooperatifleri, Birlikleri esnafın kredi alabilmesine aracı
olmalarından dolayı bunun karşılığında gelir elde etmektedir. Dolayısıyla para
kazanmaktadırlar.
Krediyi Halkbank verdiğine göre aracıya
ne gerek var?
Şayet
devlet esnaf ve sanatkarını koruyup kollayacaksa aracı kurumları kaldırmalı.
Esnafına kredi desteği verecekse bunu Halk bankası kanalı ile yapmalı. Zaten
esnaf ve kefalet birliklerinden alınan krediyi HALKBANK verdiğine göre
aracıya ne gerek var? Ahilik geleneğinin temsilcileri olan esnaf ve
sanatkarları kooperatiflere köle etmemeli. Ekonominin temel taşları olan esnaf,
sanatkâr ve KOBİ'lerin kredi ile ilgili her türlü finansal ihtiyaçlarını
karşılamak üzere kurulan Halk Bankasından ihtiyaçlarını direk talep edebilmeli.