BASIN BÜLTENİ
KOBİDER: Türkiye, 500 milyar dolar ihracat
hedefine uzatılan bayram tatilleri ile mi ulaşacak?
KOBİDER/ÖZGENÇ: Türkiye, üretimde İzlanda,
tatilde Almanya gibi yaşamamalı!
KOBİDER/ÖZGENÇ: Uzun tatiller
insanları rehavete sürüklüyor
KOBİDER/ÖZGENÇ: Uzatılan
bayram tatilleri iş performansını etkiliyor
KOBİDER/ÖZGENÇ: Uzun tatiller
çalışma hayatının ahengini bozuyor
Küçük
ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan’ın bayram tatilinin uzatılmasıyla ilgili olarak dün yaptığı
açıklamada, Bakanlar Kurulu'ndan hayırlı bir karar çıkacağını tahmin ettiğini belirterek
“bayram tatilinin uzaması turizm açısından isabetli olur. Hükümet 10 günü programına aldı, çalışıyor.
Salı günü bakanlar kurulumuz var, hayırlı bir adım olur diye düşünüyorum” beyanatından
da anlaşılacağı üzere bayram tatili Bakanlar Kurulu kararı ile uzatılacaktır.
Bunu anlamak için müneccim olmaya gerek yok. Bayram
tatilinin uzatılması isteği üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan turizmcileri memnun
etmek isterken esnaf ve KOBİ'leri üzmemeli. Bir takım çevrelerin isteği
üzerine tatil belirlenmemeli! Türkiye için turizm ’de elbette önemli etken bir ama
daha da önemli olanı, üretimi sağlayan KOBİ’ler tüketime tercih edilmemeli.
Türkiye iki gün çalışıp bir
gün tatil yapmamalı!
Türkiye’nin
2023 hedefi 500 milyar dolar ihracat hedefini gerçekleştirebilmesi için
üretmeye ihtiyacı var tüketmeye değil! Ayrıca
para kazanmadan tatil yapacağız
diye gezinmenin ve kumsallara uzanmanın bir alemi yok!
Oysa
ki; çevre ülkelerdeki istikrarsızlıklar, 15 Temmuz'da yaşanılan darbe girişimi
ve terör olayları dahil olmak üzere birçok sıkıntılar sonucu alışverişte
yaşanan durgunluktan dolayı sıkıntılı günler geçiren esnaf beklenilen
alışverişin gerçekleşmesi için umudunu bayramlara ve özel günlere bağladı. Ancak, neredeyse her sene klasikleşen bayram
tatilinin uzatılması için bu senede peşi sıra açıklamalar yapılıyor. Kaldı ki
bayram tatilinin uzatılması turizme katkı sağlayabilir ama ekonominin önemli
bölümüne zararı oldu, olacakta
Son yıllarda bayram
tatillerinin uzatılması nedeniyle bayramlar adeta seyahat günleri olarak
anılmaya başlandı. Bayramlardaki alışverişin geçen yıllara göre az olduğunu,
bundaki başlıca etkenin alım gücünün düşük olması ve alışveriş kültürünün
değişmesi olarak görüyoruz. Vatandaşlar uzun bayram tatiline adeta teşvik
ediliyor. Artık insanlar bulundukları şehirlerin dışında bayram tatili
yapıyorlar. Bu, bayramın ruhuna aykırıdır. Halkımız arasında bayram kültürü yok
olmaktadır.
Zira, hafta sonları, milli ve
dini bayramlar da dâhil olmak üzere yaklaşık olarak 115 gün tatil yapılıyor
idari izinleri de katarsak ile bu sayı daha da artmaktadır. Bir yıl 365 gün
olduğuna göre bunun üçte biri tatille geçmektedir. Türkiye’nin gelişmekte olan
bir ülke olduğu için bu kadar fazla
tatil yapılmasını doğru bulmadığımızı ülkemizin kalkınması için daha çok
çalışmamızın gerektiğini savunuyoruz. Ekonomik yönden gelişen ülkeler
seviyesine ulaşmamız için çalışmaya daha çok zaman ayırmamız lazım. Ülkemizde
tatilin uzun olması en çok turizmcilerin işine gelir. Ama Türkiye ekonomisi
deyince akla turizm sektörü değil ekonominin omurgası olan esnaf ve KOBİ’ler
gelir.
Türkiye’de bu kadar fazla resmî
tatil günleri olmasını doğru bulmuyoruz, ekonomik yönden oldukça gelişmiş bir
ülke olmadığımız için bu kadar tatil fazla olduğunu düşünüyoruz. Neredeyse 365
günün üçte ikisi tatille geçiyor tabir yerindeyse iki gün çalışıp bir gün tatil
yapıyoruz. Bu kadar fazla tatiller iş performansını bozduğu gibi insanları da
rehavete sürüklüyor, piyasaların çalışma ahengini bozuyor.
Bakanlar
Kurulu Bayram tatilini uzatmamalı
Uzun bayram tatilleri en çok
turizm sektörünü memnun ederken diğer sektör mensuplarını üzmektedir. Bunun
sebebi de vatandaşın uzun süreli tatillere alıştırılmasıdır. Yerleşik düzendeki
insanlar tatil beldelerine gittiğinden ötürü şehirler boşalmaktadır. Bu nedenle
esnaf arzu ettiği bayram alışverişini yapamamaktadır. Ayrıca idarecilerimizin
bayram tatillerini uzatmasıyla vatandaşlarımız yavaş yavaş bayram geleneklerini
terk ediyor ve bayramı sadece deniz tatili olarak değerlendiriyor. Bir hafta
önce kutladığımız Ramazan bayramında 3 gün tatil olmasına rağmen
vatandaşlarımız hala daha bayram modundan çıkabilmiş değiller. Elbette her
insanın belli aralıklarla tatil yaparak dinlenmeye ihtiyacı vardır. Ancak tatil
çok uzun süreli olduğunda kişinin bu rahatlık durumuna alışması sonucunda
yeniden eski temposuna geçmesi de bir o kadar güçleştirici olmaktadır. Bayram
tatili sona ermesine rağmen alışkanlık haline getirildiğinden ötürü bazı
işyerlerinin kapalı olduğu bu durumun bariz göstergesidir. Yarım yamalak
durumdan dolayı piyasalar tam kapasite çalışamamaktadır. Oysa bizim ülkemizin
kalkınması ve gelişebilmesi için daha çok tatile değil, daha çok çalışmaya
ihtiyacı var.
Sağ cebimizden aldığımızı sol
cebimize koymanın bir anlamı yok
Türkiye’nin ekonomik gelişimi
sadece turizmle olmuyor. Ülkemizin önemli dinamikleri olan esnaf, sanatkâr ve
KOBİ'ler bu hususta sayısal açıdan bakıldığında daha önemlidirler. Turizmin
kalkınabilmesi için yabancı turistleri ülkemize çekmenin yolları aranmalı. Yerli
turiste ağırlık verip sağ cebimizden aldığımızı sol cebimize koymanın da bir
anlamı yok.
Zira
hak etmediğimiz uzun tatillerden kurtulup gelişmeye yönelik alınacak önlemleri
bir an evvel belirleyip hazırlık yapmazsak, bundan sonra gelebilecek ekonomik
sıkıntılara göğüs germek mümkün olamayabilir.
Bakanlar Kurulundan temennimiz
Kurban Bayramı tatilinin uzatılması yönünde yapılacak teklife sıcak bakmaması,
durgunluktan dolayı iş yapamayan esnafın halini düşünmesidir. Turizm sektörü
kazanacak diye tatil süresi uzatılmamalı. Esasen
alışkanlık haline getirilen uzun bayram
tatillerine bir daha gündeme gelmemek üzere son verilmeli.