KOBİDER Genel Başkanı Özgenç: 15 Temmuz ruhunu diri tutmalıyız
Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, Türkiye, 15 Temmuz
gecesi FETÖ’cü hainlerin kalkıştığı kanlı darbe ve işgal girişimine karşı
destansı bir mücadele vermişti. Aziz milletimizin 15 Temmuz’da, vatanını dini
ve milli bir ruh ve de şuurla canı pahasına nasıl savunduğunu göstermesi
insanlık tarihi içinde çok özel bir yere sahip olmuştur. Keza 15 Temmuz’da
millet, tek yürek ve tek bilek olarak hainlerin emellerini engellemiştir.
15 Temmuz’da hainler ülkeyi
işgal etmek için ellerine silah aldılar. Zira FETÖ'cü saldırı, bütün topluma,
devlete, bizzat Türkiye'ye karşı yapıldı. Bu nedenle meydanlar, vatan
sevdalılarının topyekûn direnişine sahne oldu. Bu anlamda gerçekten milli
birlik ve beraberliğin pekiştiği, millet olma şuurunun bir kez daha
yenilendiği, ortak varlık ve bekamızın bizzat milletin kendisi tarafından
sigortalandığı görkemli bir direnişti bu. Hem tarihsel hem de evrensel
boyutları olan destansı bir sivil devrimdi. Millet kendi kaderini eline aldı ve
muazzam bir erdem ve sağduyu içerisinde, bedeller ödeyerek geleceğini kurtardı.
Ancak o gece insanlığa vatan,
millet ve insan olmayı bir kez daha öğrettik. Ve tüm dünya görmüştür ki, bu
topraklarda ne yiğit biter ne şehadeti göze alan kahraman. Milletimizin aziz
evlatları, dudaklarında tekbir, ellerinde bayraklarla, ölümü öldürerek koştular
meydanlara. Kalpten inanıyorum ki o yüksek ruh, o millet olma şuuru, o vatan
sevgisi bu topraklar üzerinde ebediyen var olacaktır. 15 Temmuz Dünya tarihinde
eşine az rastlanır, direniş destanlarından biri olarak tarihteki yerini
almıştır.
15
TEMMUZ RUHUNU TÜM BENLİĞİMİZLE YAŞAMALIYIZ
15 Temmuz 2016 Cuma gecesi
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir grup asker ülke yönetimini ele geçirmek
için bir harekât başlattı. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin
muhtelif şehirlerinde büyük bir askeri hareketlilik yaşandı. Tanklar sokağa
indi. Savaş uçakları ve helikopterleri Ankara ve İstanbul semalarında alçak
uçuş yaptı.
Darbe teşebbüsünün
anlaşılmasının ardından da millet sokaklara indi. Tankların önüne geçtiler.
Canları pahasına meydanı darbecilere bırakmayacaklarını göstererek demokrasiye
ve Cumhuriyete sahip çıktılar.
Darbe girişimi,
Cumhurbaşkanımızın, Hükümetimizin, siyasi partilerin, milletimizin, polisimizin
ve ordumuzun ezici çoğunluğunun ve bazı sivil toplum kesimlerinin
kenetlenmesiyle başarısızlığa mahkûm edilmişti.
Biz KOBİDER olarak 15 Temmuz
gecesi yaşanan darbe girişimine karşı demokrasiye sahip çıkıp seçilmiş siyasi
iradenin yanında olduğumuzu açıkladık. Darbe girişiminin yaşandığı o sıcak
saatlerde bildiri yayınlayarak esnafa, KOBİ’lere ve tanıdığımız herkese “Yaşanan
askeri hareketlilik sebebiyle demokrasiye sahip çıkmak üzere gücümüzü göstermek
için sokağa çıkıyoruz. Bu alçak cuntacı girişimi tanımıyoruz. İrademize gem
vurmak isteyenlere karşı olduğumuzu göstermeliyiz.” Şeklinde mesajımızı içeren SMS gönderdik.
15 Temmuz ruhunu diri tutmak
için hep birlikte gayret edeceğiz. Bu topraklarda yaşamanın bedeli ağır olsa da
bizlere bu toprakları vatan yapanların aziz hatıralarına hürmeten emanetlerini
korumalıyız.15 Temmuz’da, vatanını dini ve milli bir ruh ve de şuurla canı
pahasına nasıl savunduğunu gösteren insanlık tarihi içinde çok özel bir yere
sahiptir. Türkiye, FETÖ’cü hainlerin kanlı darbe girişimini, 249 şehidinin
ruhunu şad ederek ve yeniden meydanlarda demokrasi nöbetleri tutarak anacak
olması fevkalade güzel bir davranış olacaktır.
BAZI
SİYASİLER SAMİMİ OLMALI, KONTRÖLLÜ SİYASET YAPMAMALI
Demokrasiye en çok sahip
çıkması gereken ve demokrasinin ana unsurlarından olan siyasi partilerin
yönetim kademesinin FETÖ’nün ihanetini tasvip edercesine ülkeye ihanet edenlere
karşı demokrasiye sahip çıkmak için canını feda eden 249 şehit verilmesine
neden olan bu hain kalkışmaya “kontrollü darbe” denilmesi öncelikle bu ülkeye
yapılmış en büyük ihanettir. Kaldı ki “kontrollü darbe” söylemleri kontrollü
siyasilerin işidir.
TÜRKİYE’NİN
TERÖRİSTLERDEN ARINDIRILABİLMESİ İÇİN OHAL DEVAM ETMELİ
15 Temmuz gecesi
başarısızlıkla sonuçlanan FETÖ darbe girişiminin ardından 3 aylık süreler
halinde uygulanmak üzere çıkarılan OHAL’in kaldırılmasına yönelik yapılan
açıklamalar maksatlıdır. Zira FETÖ soruşturmalarının en kritik sürecinde
OHAL’in kaldırılması halen yargıda etkinliğini sürdüren FETÖ yanlısı kişilerin
mahkemeler yoluyla süreci sulandırmasına yol açabilir. Kaldı ki; 15 Temmuz
darbe girişiminden bu yana geçen zaman içerisinde yaşanan terör olayları göz
önüne alındığında OHAL’in sürmesi gayet tabiidir. Ve bugüne kadar OHAL,
devletin kendisine uygulanmıştır ve en az iki yıl daha devam etmelidir.
PKK,
DHKP-C ve FETÖ gibi terör örgütleri kökten temizlenene kadar OHAL devam
etmelidir. Biz KOBİDER olarak ekonomik olarak kısmen etkilenmiş olsak da OHAL
uygulamasını destekliyoruz.