Küçük ve Orta
Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve
beraberindeki heyete verdiği iftarda iddialara konu olan ‘masa’ ile ilgili, bir
Oda tarafından ortaya atılan iddianın iyi niyetli bir yaklaşım olmadığı açık.
Koskoca
Türkiye Cumhuriyetinin, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda verilen iftar yemeğinin yaklaşık
6,5 milyon liralık rakamlarla kamuoyunun gündemine getirilmeye çalışılması
abartılı ve maksatlıdır!
Zira
Cumhurbaşkanlığı resepsiyonlarında ve yemeklerinde, mobilya,yiyecek ve
içeceklerin maliyet lafının edildiğini bugüne kadar ne duyduk ne işittik, böyle
bir basitlik ve acizlikle bugüne dek hiç karşılaşılmadı. Bu tür art niyetli
yaklaşımlar açık ve net bir karalama, küçük düşürme ve itibarsızlaştırma
operasyonudur.
Sözüm ona bir
meslek kuruluşunun, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki iftar yemeğinin maliyeti
konusunda ileri sürdüğü abartılı rakamlar ile aklı sıra algı oluşturmak
istendiği görülüyor. Ayrıca Türkiye Cumhuriyetine mal olmuş muhteşem bir yapı
için "kaçak saray' ifadesini
kullanmaları maksatlarının ne olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Polemiğin
başlangıcında yer alan Oda'nın üzerine vazife olmamasına rağmen,
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda verilen iftar da masa ve sandalyelerin maliyetleri
hakkında yaptığı açıklama ile gereksiz yere ülke gündemi meşgul ediliyor.
Türkiye'de
bir an önce koalisyon çalışmaları yapılıp yeni bir hükümet kurulması, yeni
yatırımlar, hizmetler geleceği istenecek yerde ülke gereksiz yere 'masa' 'iftar ve maliyet' kavgalarına
girmiş, siyaset'in ve halk'ın gündemi gereksiz yere meşgul edilmiş bulunmakta..
Türkiye gündemini
böyle alakasız konular ile meşgul edenlerin maksadı ülke meselesi değil,
ideolojilerinin gereğini yerine getirmek olduğu anlaşılıyor. Çünkü bir süredir
genelde tüm ülke kamuoyunun gündemini lüzumsuz yere meşgul eden zihniyetin esas
amacı 'üzüm yemek değil bağcıyı dövmek'
olduğu görülüyor.
Oysa Sivil
toplum örgütleri toplumların yaşam şekillerini hemen hemen her konuda
iyileştirmek amacıyla kurulmuş yapılardır. Her sivil toplum örgütü farklı
kuruluş amaçları olsa da temelde benzer amaçlara hizmet etmek için
kurulmuşlardır. Kaldı ki STK'lar, devletten bağımsız, topluma fayda sağlamaya
yönelik çalışmalarda bulunan kuruluşlardır. Bu tür kuruluşlar ise ülkeye ve topluma fayda sağlamaktan ziyade kendi
ideolojilerine, gaye ve amaçlarına hizmet ile meşgul oluyorlar.