KOBİDER: Ahilik geleneğinin temsilcisi
esnaf zor günler yaşıyor
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı
Nurettin Özgenç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda,
TESKOMB heyetini kabulünde yaptığı konuşmada, "Türkiye'mizin geçtiğimiz 12 yılda yaşadığı büyük dönüşümü
en iyi esnaf ve sanatkarımızın değerlendireceğine inanıyorum. Eskiden devletin
kredi yardımından 1 yılda 63 bin kişi yararlanabiliyordu. Şimdi ise 308 bin
kişi yararlanabiliyor. 2015 yılı için bütçeye 750 bin TL sübvansiyon rakamı
konuldu bununla esnaf ve sanatkarımız 16 milyon TL civarında kredi
kullanabilecek." olduğuna vurgu yaptı. Geçmişte
daha düşük rakamlar da ve %47 ile kredi alabilen esnaf şimdi % 4-5 faiz ile 150
bin TL'ye kadar kredi alabilmektedir. Bunlar elhak doğrudur.
Ancak ortada önemli bir
sorun vardır. Bu sorun devam ettiği sürece küçük esnaf diye tabir edilen
bakkal, manav, kasap, berber, marangoz, demirci, tuhafiyeci ve atölyeciler gayrimenkul
teminatı veremediklerinden dolayı kredi alamamaktadır. Kredi kooperatifleri
esnaf'a kredi vermede yardımcı olmaları gerekirken işi yokuşa sürüyorlar. 15-20
bin TL kredi için teminat istemek 'olmaz' demenin başka bir yoludur. Ayrıca esnaf kooperatifleri bankadan alınacak
krediye kefil oluyorsa kendileri neden kefil istiyorlar?
Kefilin kefili olur mu?
Bu durum borç alınması için bulunan bir
kefilin kendisini garantiye alması için onunda başka bir kefil istemesine
benziyor. Keza küçük esnaf ve sanatkarlar 15-20 bin lira kredi almak için esnaf birliklerine
başvurduğunda gayrimenkul teminatı istenmektedir. Hani 100 bin ve üzeri
kredilerde gayrimenkul teminatı istenmesini anlarız da 15-20 TL kredi için dahi
ev,konut ve arsa teminatı istenmesi kredinin verilmeyeceği anlamı taşır. Adı
üstünde Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri. Madem ki oluşum
olarak krediye kefil olması gereken kurum neden esnaftan ayrıyetten şahıs
kefili istiyor?
Esnafa yaşatılan bu durumu geçmiş yıllarda ilgili kurum olan
TESKOMB yönetimine bizzat iletmemize rağmen gereken çalışmanın halen yapılmadığı
anlaşılıyor. Öyle Cumhurbaşkanlığı sarayında görüntü vermeyle olmuyor bu işler.
Sahada olunması lazım, birlik üyeleri esnafa nasıl yaklaşıyorlar bakılması
lazım. Esnaf birlikleri başvuru yapanlardan hangi koşulları talep ediyorlar
bunlar iyice araştırılmalı. TESKOMB kendisine bağlı birlikleri bu hususta uyarmalı.
Zira Esnaf ve sanatkarın finansman ihtiyacını karşılamak için
kurulmuş olan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri
Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) bu sorunu acilen çözmeli.
Para
karşılığı kefil olan ayrıca kefil istememeli
Kredi talep eden esnaftan gayrimenkul tapu fotokopisi, tapu takyidat
yazısı ve belediyeden mükellef sicil beyanı gibi toplamda 14 kalem evrak
isteniyor. Ayrıca 100.000 TL bir kredi talep edildiğinde 6.300 TL tutarındaki
faizi peşin kesiliyor bu miktar kefil olan esnaf birliğinin kazancı oluyor. Bu
da yetmezmiş gibi dosya masrafı ile talep edilen kredi miktarının %1'i
istihbarat ve masraf karşılığı adı altında alınıyor. Yani Türkiye Esnaf ve
Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri esnafın kredi
alabilmesine aracı olmalarından dolayı bunun karşılığında gelir elde
etmektedir. Dolayısıyla para kazanmaktadırlar.
Şayet devlet esnaf ve sanatkarını koruyup kollayacaksa aracı
kurumları kaldırmalı. Esnafına kredi desteği verecekse bunu Halk bankası kanalı
ile yapmalı. Zaten esnaf ve kefalet birliklerinden alınan krediyi HALKBANK
verdiğine göre aracıya ne gerek var? Ahilik geleneğinin temsilcileri olan esnaf
ve sanatkarları kooperatiflere köle etmemeli.
Ekonominin temel taşları
olan esnaf,sanatkar ve KOBİ'lerin
kredi ile ilgili her türlü finansal ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan Halk
Bankasından ihtiyaçlarını direk talep edebilmeli.
Esnafla
kaynaşın, tanışın
Başbakanlığı döneminde Türkiye'nin çok köklü bir devlet geleneği
bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın vali ve
kaymakamlara hitaben "Bazı kamu
görevlileri, atandıkları yerde kelimenin tam anlamıyla etliye sütlüye
dokunmadan, idari maslahatla hiçbir risk almadan, hiçbir konuda elini taşın
altına koymadan görev süresini tamamlamayı bir başarı addediyor. Heyecan yok,
gayret yok. Sadece oradan çık, makama gel. Makamda vakti doldur. Gelen gidenle
çay sohbeti, ondan sonra eve dön, böyle kaymakamlık olmaz. Böyle valilik olmaz,
böyle idarecilik olmaz. Sizler ki, makama uğramaya vakit bile bulmamalısınız.
Vaktinizi daha çok arazide, halkla beraber geçirmelisiniz." dediği
gibi esnaf birliği başkanı da koltuğunda oturup gelen giden ile çay- kahve
muhabbeti yapmak yerine esnaf ve sanatkarların dertleri ile dertlenmeli. Ahilik
geleneğinin temsilcisi olan esnafın kredi sorunlarının çözümünde yardımcı
olmalı. Hatta tüm birimlerinde hizmet kalitesini de bilmek için 'gizli esnaf' olmalı.
Bir AVM'nin geliri ile koca bir şehrin geliri aynı olmamalı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir şirketin geliri bir kıtanın geliriyle mukayese ediliyorsa burada
bir çarpıklık var demektir. Bu küresel sistemin sürdürülebilir olmadığını
söylüyoruz. Esnaf kültürümüze, Ahi kültürümüze sıkı sıkıya sahip çıkarak
tüm krizlerden çıkabiliriz." dedi.
Cumhurbaşkanımızın bu
sözüne aynen katılıyor ve biz KOBİDER olarak diyoruz ki; Bir AVM'nin geliri ile bir koca bir şehrin geliri aynı oldu burada da
bir çarpıklık vardır.
AVM'lerin ''sınırsız
kazanma, sınırsız kar etme'' anlayışı esnafı zor durumda bıraktı
Ülke
ekonomisinin bel kemiğini oluşturan ve ahilik anlayışından gelen esnafın
ayarıyla oynandı her taraf AVM doldu cadde esnafı iflas ile karşı karşıya
kaldı. Esnaf AVM lobisine tercih edildi. Haksız rekabet ile hak yenilmesinin en
bariz örneği mantar gibi her yerde biten AVM'lerdir.
Ekonominin büyümesi için refahın yükselmesi için bir ülkede
istikrarın huzurun olabilmesi için küçük esnaf kalkındırılmalıdır. Türkiye bu
zamana kadar pek çok ekonomik krizi en az hasarla atlatabildiyse bunda ahilik
kültürünün çok büyük payı mevcut olduğuna göre ahilik kültürünü yaşatan esnaf AVM'lere
yem edilmemeli!