KOBİDER: Fatih Zeytinburnu 16/9 kulelerini görse ne derdi
acaba?
KOBİDER: Fatih Sultan Mehmed , Zeytinburnu 16/9
kulelerini görse ne derdi acaba?
KOBİDER: Sultan Fatih'in bedduası Ayasofya'nın
güzelliğini bozan 16/9 içinde geçerlidir!
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği
(KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, İstanbul’un tarihî siluetini bozduğu her
haliyle aşikar olan Zeytinburnu
sahilindeki 16/9 isimli gökdelenler tarihimize yapılmış en büyük ihanettir. İstanbul’un
binlerce yıllık tarihi ve kültürel birikimine karşı, bu kadar acımasız bir
girişime göz yumulması,görmezden gelinmesi, rant uğruna korunması tarihin
gaspıdır.
Tarihi kimliği çok eski yıllara dayanmış olan
ve imparatorluklara başkentlik etmiş bu dünya kentinde, İstanbul’un her
yerinden görülen 'OnaltıDokuz' diye tanınan 3 gökdelen yapılması bu kadar ucuz olmamalı.
KENTSEL DÖNÜŞÜM RANTSAL BÖLÜŞÜME DÖNMEMELİ
İstanbul’da tarihi yarımadanın siluetini
bozduğu ne hikmetse bittikten sonra fark edilen 16/9 projesine kim veya kimler
göz yummuştur. Nasıl oldu bilinmez ama Zeytinburnu’na yapılan OnaltıDokuz
kulelerinde, tarihi yarımadanın siluetini bozduğu gerekçesiyle, siluete etki
eden katlarının yıkılması kararı verildi. Peki onlar dikilirken aklınız
neredeydi?
Bu ve buna benzer yapılar İstanbul'u feth eden
Sultan Fatihe karşı yapılmış bir ihanettir. Aynı şekilde Süleymaniye camiinin
banisi Kanuni Sultan Süleyman ve Sultanahmet caminin güzelliklerine mani olduğu
için Sultan 1.Ahmet'e ve daha doğrusu
ecdadımıza yapılmış en büyük bir
saygısızlıktır.
RANT UĞRUNA TARİHE İHANET EDİLEMEZ
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde tarihine karşı yapılmış böylesi bir saygısızlığı
göremezsiniz. Bu durum tarihe olduğu kadar bu toprakları bizlere vatan yapanlara karşıda yapılmış en büyük
ihanettir.
Zira Fatih Sultan Mehmed'in
vasiyet namesindeki Ayasofya
Camii ile ilgili beddua vakfettiği caminin tebdil edilmesi
üzerine olsa da tarihi mekanın güzelliğine mani olması hasebiyle aynı anlamı
taşıdığından 16/9 kuleleri içinde geçerlidir. Bu nedenle diyorum ki; İstanbul’un tarihi silüetini bozan
Zeytinburnu 16/9 projesine herkim olursa olsun izin veren, usulsüzlüğü görmezden
gelen, koruyan, kollayan, avanta alanların ve yıkım kararına rağmen
uygulamayanların,kararı geciktirenlerin de üzerine olsun.
Fatih Sultan Mehmed'in
yayınladığı Ayasofya Camii' ile
ilgili vakfiyesinde her ne kadar “İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla
kim bu Ayasofya’yı camiye
dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya
tedile koşarsa,... " diye sözleri devam
etmektedir.
İSTANBUL'UN SEMBOLÜ OLAN AYASOFYA, RANTİYECİLERDEN
KORUNMALI!
Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse;
"Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün
yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların
üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine
bakılmasın."..... demişse de bana göre; bu beddua Ayasofya'nın
muhteşem yapısına gölge düşürülmesini de kapsamaktadır.
Çünkü Vakfiyesi olan Ayasofya'yı gölgeleyen ve
uğruna çağ açıp çağ kapattığı İstanbul'un İstanbul ’un asırlık tarihi silüetini
bozanlar içinde geçerli olduğu kanaatindeyim.
İSTANBUL TARİHİNİN MÜHÜRLERİ OLAN SÜLEYMANİYE
VE SULTANAHMET CAMİLERİ
Aynı şekilde Osmanlı İmparatorluğunun 10.
Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı, büyük mimar, Koca Sinan
tarafından inşa edilen, temeline ilk taşı büyük alim Şeyhül’İslam Ebussuud
Efendi koyduğu Muhteşem Süleymaniye Camii 'de tarihi kentte rant uğruna beton
yığınlarının çirkin görüntüsüne karışmıştır.
Ve yine Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından
İstanbul'daki tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılan
Sultanahmet Camii'de bu çirkinlikten nasibini almıştır.
Oysa, Osmanlı İmparatorluğunun 14. Padişahı 1. Ahmet'in rabbine bir teşekkür belgesi olmak üzere, taht şehrinde o zamana kadar
görülmemiş güzellikte bir mabed yükseltmeyi aklına koyan ve bu hayalini
gerçekleştirmek baş motifi ve tutkusu, kulluğunu kanıtlayabilmek üzere o zamana
kadar yapılmış olan camilerin en büyüğünü ve güzelinin yapıldığı, büyüklükte
yücelişin, zarafetle ihtişamın, imanla samimiyetin bütünleşip kaynaştığı ulu
bir mabed olan Sultanahmet Camii'nin muhteşem güzelliğine gölge düşüren ve adeta İstanbul’un siluetine saplanmış bir hançer
gibi duran Zeytinburnu sahilinde yapılan
ve tarihi yarımadanın siluetini bozan kamuoyunda Zeytinburnu 16/9
kuleleri olarak bilinen yapı İstanbul’a
hiç yakışmadığı gibi tarihimize çok büyük bir saygısızlıktır.
Zira İstanbul Fatihi Sultan Mehmed Han, Ayasofya Camii'nin ve
vakfının korunmasına ilişkin yayınladığı vakfiyesinde şu ifadelerde
bulunuyordu:
.....Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların la'neti üzerlerine
olsun. "Ebeddiyyen Cehennemde kalsınlar, onların azapları asla
hafifletilmesin ve onlara ebeddiyyen merhamet olunmasın. Kim bunları duyup
gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine
olsun. Hiç şüphe yok ki, Allah her şeyi işitir ve her şeyi bilir."
Üsteki anlamlı ve tarihi sözler kim ki; bahse konu olan üç
gökdelenle ilgili olarak İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin verdiği, “Tarihi silüeti bozan kısmın yıkımı” kararına
rağmen bunu uygulamayanlarında üzerine olsun.
'ONALTIDOKUZ' İSTANBUL’A YAPILAN EN BÜYÜK İHANETTİR!
Tarihi başkentlerimizin tarihi merkezlerine bu ucubelerin
dikilmesi şart mıydı? bu nasıl bir mantık bu nasıl bir kentleşmedir?
16/9 kulelerininin masum bir yapı gibi
gösterilmeye çalışılan durum tamamıyla İstanbul'un tarihi yerleri üzerinde hesabı olanların ekmeğine yağ sürmeye
yönelik gayretlerin bir parçasıdır. Herhangi bir dayanağı, ruhsatı ya da izni
olmayan (olsa bile menfaat karşılığında elde edilen) bu Gökdelenlerin inşaatı
kaçak ve imar dışı yapılaşma niyetinde olanlara kötü bir örnek teşkil edeceğinden
tedbir alınması şarttır.
İstanbul’un tarihî siluetini bozan bu tür yapılaşmalar
konusunda kötü örnek teşkil ettiklerini, tarihi durumu, imar mevzuatını hiçe sayarak
Gökdelen yapanlara dur denilmeli ve mahkemenin yıkım kararı biran önce yerine
getirilmeli.
Fatih
Sultan Mehmed'in Ayasofya vakfiyesi
http://www.ayasofya.org/ayasofya-vakfiyesi.html