Halkımız
her 1 Mayısta tedirgin edilmemeli
Halkımız
her 1 Mayısta korku ve endişeye sevk edilmemeli
KOBİDER
Başkanı Nurettin Özgenç, özellikle bazı çevrelerin ‘1 Mayıs Taksim’ inadı
yüzünden halk tedirgin, esnaf kaygılı, turizmciler endişeli, turistler korku
içerinde bırakıldı. Esnaf kepenk açamadığından ve iş yapamadığından dolayı
mağdur edildi. Açık olmayan kepenklerin üzerine yazılara yazılarak zarar
verildi.
Polis
aileleri ise perişan oldu çünkü teşkilatta tüm izinler kaldırıldı, planlanan
tüm işler dolayısıyla yapılamadı.1 Mayıs Taksim Meydanı önlemi için tarihi
alanda 19 bin polisin konuşlandırılması bunun en somut halidir.
Devlet
yetkililerinin, 1 Mayıs kutlamaları için bunca iyi niyete, bunca hoşgörüye,
bunca imkânları seferber etmesine rağmen ille de Taksim demek; kanun
tanımazlıktır, kural saymazlıktır, kaos çıkarmaktır, hukuksuzluktur, hak
gaspıdır, zorbalıktır, halkın huzurunu bozmaktır, toplumu olabildiğince germektir,
masum insanları üzmektir dahası başkalarının hakkına tecavüzdür.
Kamu
malına zarar veren, parklardaki fidan büyüklüğündeki ağaçları kıran, çimleri
ezen, hasta taşıyan ambulansı tekmeleyen zihniyetin ve zihniyeti taşıyan kişilerin
esas niyetinin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlamak olmadığı gayet açık.
Zaten
halkın alım gücünün düşük olmasından dolayı alış-verişin tatminkâr olmadığı bir
zamanda, esnafın ödemelerini yapmakta zorlandığı bir dönemde eylemler nedeniyle
cadde ve sokaklarda dükkânlar korkudan ve zarar görmekten dolayı açılamamıştır.
Bu sebeple mal ve ürün satımı yapılamamıştır. Bu durum esnaf için büyük bir fevkalade
olumsuz bir haldir. Bu durum Türkiye’nin imajına ve dolayısıyla ülke ekonomisine
verilmiş en büyük zarardır.
Kentlerin
en prestijli caddelerindeki görüntüler ise adeta savaş alanını andırmaktadır. Eylemler
nedeniyle mağazalar açılamamıştır. Ayrıca önlem için İstanbul’un tarihi
meydanını barikatlar ile kuşatılmış bir duruma getirmeye eylemlerden dolayı bu
çirkin duruma neden olmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu görüntüler AB yolunda önemli
adımlar kat eden Türkiye’ye yakışmamaktadır. Ülkemizi bu hale getirmeye
kimsenin hakkı yoktur. İşçi temsilciliği yaptığını iddia eden bazı sendika
yöneticileri sendikacılık maskesi altında provokatörlük yapmamalı.
1
Mayıs’ın bayram tadında kutlanması varken sırf ideolojik gaye uğruna Emek ve
dayanışma Gününü zehir etmenin amacını anlamak mümkün değil.
Artık
bu duruma bir son verilmeli. Ve her 1 Mayısta aynı korku ve endişelere sebep
olunmamalı.