KOBİDER:
YANLIŞ ZAMAN, DOĞRU TALEP
KOBİDER:
YANLIŞ HESAP, YANLIŞ SÖYLEM
Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, AYM Başkanı Haşim
Kılıç’ın hükümete yönelik büyük tepki çeken konuşması ülke meselelerinden
ziyade bazı kesimlerin hukukunu savunan manifesto niteliğinde olmasını doğrusu
yadırgadık.
Anayasa Mahkemesi’nin 52.
Kuruluş Yıl Dönümü töreninde ev sahibi Başkan Haşim Kılıç’ın devletin en seçkin
konuklarına karşı siyasi argümanlar ile donatılmış adeta manifesto şeklindeki
çıkışı sempatik, güler yüzlü, mütevazı ve demokrat kişiliği ile tanınan
kıymetli şahsiyete yakıştıramadık.
Zira nezaket kuralları
dâhilinde hiçbir ev sahibi evine davet ettiği konuklarının karşısına geçip sert
bir üslup ile nutuk çekmez. Şayet sitem ve serzenişleri varsa onları başka
platformlarda dile getirir.
Anayasa Mahkemesi(AYM)
Başkanı Haşim Kılıç’ın konuşması bize göre zamansız bir konuşmaydı yeri orası
değildi. Yüksek Mahkelemeler de eskiden beri yapıla gelen giderayak yapılmış
bir konuşma olarak algılanmıştır.
Anayasa Mahkemesi(AYM)
Başkanı Haşim Kılıç’ın ’’Benim bu
söylediklerim herhangi bir amaca, düşünceye karşı cevap olarak algılamayın.
Benim samimi düşüncelerim. Ülkemizin gerçekleri, sorunları konusundaki
tespitlerim bunlar. Onun için bunun altında bir şey aramayın.’’ sözleri kendisi
ile çelişmektedir. Çünkü konuşmaların muhatabı olan adres gayet açık iken
başkalarına cevap olarak algılamayın demek ne derece inandırıcı olabilir.
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç,’ın Anayasa Mahkemesi’nin 52. Kuruluş Yıldönümü Töreni’nde yaptığı
konuşma için “bu sözler doğru sözler- söylemesi gerekeni söylemiştir- tebrik
ederim- Cübbesi ile ders vermiştir.” Şeklinde yorumlayanlar ve beğenenlere
bakıldığında kimleri ve handi çevreleri ne kadar sevindirdiği çok açık.
Ayrıca Kılıç’ın “Nefret
söylemi duygusal kopuşlara yol açıyor”
sözü ile nefret konusuna vurgu yapılırken tepki çeken konuşması ile daha
büyük nefretlerin oluşmasına neden olunmamalıydı.
Siyasi gerilim ve ekonomik
gidişatın tavan yaptığı bir zamanda ortamın gerilmesine neden olacak böylesi
konulardan kaçınılmalıydı. Türkiye’de zaten siyasette gerilimin dozu yüksek.
Meclis’teki dört siyasi parti kimlik siyasetlerine sıkışmış durumda. Hiçbiri
“bizim” politikası üretmiyor hepsi kendi görüşünü diğerlerine dayatmaya
çalışıyor.
Ak Parti ile kamuoyunda
cemaat olarak da bilinen Hizmet Hareketi diye adlandırılan kesim arasındaki
gerginlik sürerken birde üstüne yargı gerginliği yaşanmamalı. Bu gelişmeler
ülkedeki görünümü değiştirecek kırılmalara açabilir.
Bu nedenler ile daha sıcak
ve uzlaştırıcı bir konuşma yapılsaydı kamuoyunda gereksiz tartışmalara neden
olunmazdı.