Küçük
ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, artılarıyla
eksileriyle 2013 yılı bir kaç sektör hariç KOBİ'ler açısından iyi geçmemiştir.
Başta perakende sektörü olmak üzere küçük esnaf diye tabir edilen kesim bırakın
para kazanmayı mevcudu dahi koruyamamıştır. Reel sektör temsilcileri olarak,
ülkemizin refah ve zenginlik seviyesini ve istihdama olan katkımızı artırmak
istiyoruz. Türkiye son yıllarda bir çok alanda çok büyük işler yaptı, çok büyük
mesafeler kat etti. Mesela inşaat ile alışveriş merkezleri, büyük mağazalar ve
zincir mağazalar konularında adeta çağ atladı! Ancak aynı büyümeyi mikro
ekonomide yaşayamadık böyle olmasına rağmen yinede iyimser bir tablo çizmek
istiyoruz. Her ne kadar KOBİ'ler hak ettikleri destekleri göremese de yeni
yılda beklenti içerisinde olduğumuzu tekraren ifade ediyoruz.
Türkiye'nin
son 10 yılda yüzyıllık siyasi, ticari ve toplumsal sorunlarının çözümü yönünde
olumlu çalışmalar yapan TBMM bunların pek çoğunun yasalaşmasını sağlamasına
rağmen ne hikmettir bilinmez küçük
esnafın merakla beklediği perakendeciliğin anayasası olarak bilinen "AVM
Yasası"nı çıkaramadı ve yeni bir Anayasa yapamadı. Bu bağlamda Türkiye’nin
hayati meselelerinden olan ve ülkenin
istikbali için elzem olarak görülen yeni Anayasa ve kamuoyunda "AVM
Kanunu" olarak bilinen tasarının hayata geçememiş olması düşündürücüdür.
Esnaf ve KOBİ'ler AVM'lere yem olmuştur. Oysaki Türkiye ekonomisinin omurgasını
oluşturan KOBİ'ler böyle ezilmemeliydi. Piyasalarda dayanma gücü kalmayan küçük
balık pazarı elinde bulunduran büyük balığa yem olmuştur.
KOBİDER
Başkanı Nurettin Özgenç, Türkiye ekonomisinin 16 çeyrekten beri büyüdüğü ifade
ediliyor ve en son olarakta bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 4,4 büyüdüğü açıklandı. Ülke ekonomisinin büyümesinden biz KOBİDER
olarak memnuniyet duyarız. Ancak böylesine bir büyümenin piyasalara da
yansımasını bekliyoruz. Ama bu iyi durum iç tüketime niye yansımıyor bunu da
anlamış değiliz.
Türkiye
özüne dönmeli ve yerli yatırımcı desteklenmeli, "Dere gider kum
kalır" misali KOBİ'lerimiz daha fazla önemsenmeli. Yabancı sermaye başka
ülkelerde daha iyi imkanlar sunulduğunda arkasına bile bakmadan çekip gider ama
yerli yatırımcının gidebileceği yer yoktur. Zira gelişmiş ülkelerin KOBİ'lerine
bakıldığında yaşatılması için gereken yapılıyor. Bizim ülkemizde de bu kesime
hak ettiği destek verilmelidir.
2014-2016
dönemini kapsayan orta vadeli program 2014 yılı beklentilerini, hedeflerini ve
politikalarını içeriyor. Program 2014 yılı önceliğini tasarrufların
artırılmasına veriyor. Tasarrufları artırmak için tüketimi azaltıcı önlemler
alınacak. Bir ülkede tasarrufların artırılması için çeşitli politika araçları
kullanılabilir. Yüksek reel faiz uygulaması bunlardan biridir. Ancak yüksek
reel faizler artık eskisi gibi tasarrufların artırılmasında çok etkili
değildir. Reel faizler düşünce tüketim artıyor ama reel faizler yükselince
tasarruflar aynı ölçüde artmıyor. Yeni orta vadeli programda iç tasarrufların
artırılması için en önemli öncelik iç tüketimin sıkılaştırılması olacak. Bunun
için de gelirin üzerinde kredi kartı ve tüketici kredileri ile yapılan
harcamaların sınırlanması amaçlanıyor. Bu amaçla kredi kartları ve tüketici
kredileri ile ilgili sınırlayıcı düzenlemeler başlatıldı. Fakat kredi
kartlarında yapılacak düzenleme piyasaların daralmasına neden olabilir.
KOBİDER
Başkanı Nurettin Özgenç, Ekonomimizin can damarı olan KOBİ’lerin finansman
sıkıntısı 2014'de çözülmeli. KOBİ'lere göstermelik değil desteklemelik kredi
sunulmalı. KOBİ’ler bankaların verdikleri kredilerden korktukları için almaya
yanaşmıyor. Çünkü geçmişte bankaların istedikleri zaman kredileri erken
çağırmaları yüzünden çok sayıda KOBİ zor duruma düştü.
Esnaf, sanatkar ve KOBİ'ler desteklenmezse 2014 yılı da pek parlak
geçmeyecektir.Ayrıca bu gidişle 2023
hedeflerini gerçekleştirmek hayal olabilir.