İSTANBUL 08.12.2013
KOBİDER: Yeni Silah Kanunu Tasarısı bir an önce yasalaşmalı
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler
Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün
"Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun"da köklü
değişiklikler öngören tasarı taslağı hazırladığı biliniyor. İçişler Bakanı
Muammer Güler'in talimatıyla hazırlanan Silah Kanunu Tasarısı TBMM İçişleri Komisyonu
tarafından alt komisyona gönderildiğini
biliniyor. Halen alt komisyonda olduğunu bildiğimiz Silah Kanunu Tasarısı'nın burada
görüşülüp tasarı ve tekliflerin olgunlaştırılması yönünde daha detaylı ve
teknik çalışma yapıldıktan sonra bir an önce TBMM genel kuruluna sunulmalı.
Türkiye'nin son 10 yılda yüzyıllık
siyasi,ticari ve toplumsal sorunlarının çözümü yönünde olumlu çalışmalar yapan
ve bunların pek çoğunun yasalaşmasını sağlayan TBMM üyeleri Kamuoyunun merakla
beklediği bu sorunu da çözmeli.
Nitekim daha önce 60.Hükümet tarafından
hazırlanıp TBMM’ye gönderilen silah ruhsatlarını yeniden düzenleyen "Yeni
Silah Kanunu Tasarısının" 23.
dönem Meclis gündeminin yoğun oluşundan dolayı görüşmeye açılamayıp kadük hale
gelen tasarı geri çekilmişti. Her sorumlu STK'lar gibi bizlerde, vatandaşın
yasa dışı yollardan silah edinmesine karşıyız. Ancak yasadışı silahlanmanın
yerine eğitimli, yasal, kontrollü bir silahlanmadan yanayız. Fakat mevcut yasa
ile ruhsatsız kaçak silahlanmaya davetiye çıkarılıyor. Ayrıca gelişmekte olan
silah sanayimizin bu yasa çıkmaması halinde önemli darbe alacağı kanaatindeyiz.
Aslında silah olayı bazı kesimler
tarafından maksatlı olarak abartılıyor ve amacından saptırılıyor. Sanki
işportadan çakı,bıçak alınır gibi tabanca,tüfek alınacak yok öyle bir şey bir
kere silah almak için üç - dört bin lira para lazım. Ayrıca devlete ruhsat harcı
için silahın modeline göre bir-bin beş
yüz civarında toplamda beş bin lirayı aşkın para ödemek lazım, bu kadar çok
parayı verip te silah alabilecek kaç bin kişi var. Dolayısıyla "Silahlanıyor muyuz" diye
toplumu kaygılandırmanın kimseye faydası olmaz.
Nurettin Özgenç; basına yansıyan verilere
göre ülkemizde her 100 kişiden onunda ve
her üç evin birinde tabanca,tüfek mevcut ama bunların yüzde 90'nı ruhsatsız.
Suçların büyük bölümü de zaten ruhsatsız silahlar ile işleniyor. Ruhsatlı
olursa suç işlenmeyecek çünkü bilir ki ruhsatım elimden alınır. Yapılan
araştırmalarda olayların yüzde 90'nı ruhsatsız silahlar ile işleniyor. “Bana yan baktı çektim vurdum”, “küfür etti dayanamadım”,
"paramı vermedi bende kafasına sıktım" “el kol hareketi yaptı, gerisini hatırlamıyorum” gibi
yüzlercesi yazılabilecek sebeplerle sokakta, barda, pavyonda olaylara karışan
silahların çoğunluğu ruhsatsız silahlarla işlenmiş olduğu kayıtlarda
görülebilir. Ruhsatlı silahlarla
olaylara karışanlar veya suç işleyenler de muhakkak olmuştur ama
bunların sayısı diğerlerine nazaran çok azdır.
Türkiye de yasal yollardan silah edinmenin
zorlaştırılmasından dolayı ruhsatsız silahlanma ruhsatlı silahlanmadan çok daha
fazladır. AB ülkelerin de vatandaşların yasal yollarla ruhsatlı silah edinmeleri
son derece kolay ve basittir. Ayrıca gelişmiş ülkelerde silah edinmek anayasal
vatandaşlık hakkıdır.
Silah ruhsatı almak hususunda mevcut
yönetmelik ve mevzuatlar öncelikli meslek sahiplerinin silah edinmesine engel
oluşturmaktadır. Malumunuz olduğu üzere bundan 60 yıl önce 1953 yılında
çıkarılan ateşli silahlar ve bıçaklar ile ilgili diğer aletler hakkında geçerli
olan 6136 sayılı kanun ve yürürlükteki yönetmelik artık günümüze hitap
etmemektedir. Bu nedenle mevcut silah kanununun baştan aşağı revize edilmesi
gereklidir.
Anayasayı ihlal eden mazbata alabiliyor ama tazminattan
yargılanan ruhsat alamıyor
Silah almaya haiz olan kişiye şayet bir
davadan ötürü yargılanıyorsa davası süreci sonuçlanmadan silah bulundurma
ruhsatı verilmemesi peşinen suçlu olarak görüldüğü anlamı taşır. Bu uygulama
yanlıştır. Ayrıca "Yargı kararı olmadan, hiç kimse suçlu ilan edilemez!"
ilkesine aykırıdır.
Kuyumcu ve döviz işiyle uğraşan esnaf
hakkında sırf kapatma saatine uymadığı gerekçesiyle haklarında tutanak tutulup
emirlere aykırılık suçundan yargılanıp bu nedenle para cezasına
çarptırılmaktadırlar. Hakeza gazeteciler de aynı şekilde üç defa hapis veya
tazminata mahkum olmuşsa ya da haklarında açılmış tazminat ve suçlamalardan
dolayı yargı süreci devam ediyorsa silah vesikası almaları güçleşmektedir. Bu
sebepler ile aldıkları cezalar da silah
alabilmelerine engeldir.
Ancak bazı kişilerin Anayasayı ihlal,
devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak ve hükümete karşı suç işlemek vb.
bu kapsama giren suçlardan dolayı yargılanmalarına rağmen milletvekili
olabilmelerine bir engel yokken devletini seven ve vergisini veren esnafın
silah vesikası alabilmesi için yönetmeliğe ek maddeler ekleyerek önüne habire
engeller çıkarılmaktadır.
Silah taşımak veya bulundurmak
izni vermek bir imtiyaz değil, ihtiyaçtır!
KOBİDER Başkanı
Nurettin Özgenç; bize göre vatandaşın can ve mal
güvenliği
için evinde,işyerinde silah bulundurma ve konumu itibariyle işadamları,işletme
sahipleri üzerinde taşıma hakkı olmalıdır. Gecekondulaşmayı önlemek için
Kentsel dönüşüm hamlesi başlatan
Türkiye, silah konusunda vatandaşını yasa dışı yollara itmemeli.
Can güvenliklerinin ciddi tehdit ve
tehlikelerle karşılaşması muhtemel işletme sahip ve yöneticilerine yani silah ruhsatı almaya öncelikli
mesleklerden olanlara silah ruhsatı alımının zorlaştırılmasını doğru
bulmuyoruz. Bunu kolaylaştırmak gerekirken iyice zorlaştırılmasına anlam veremiyoruz.
Dolayısıyla bunu gayrı resmi yollardan
temin etmesi yerine yasal yollardan alması hem ekonomiye katkısı olur, hem de
silahın kayıt altında olmasından ötürü silahla işlenen suçlarda düşüş olur.
Özgenç; zamanımızda bir çok şeyin kayıt
altına alınması planlanırken silah hususunda tabanca,tüfeklerin ve bunların
mermilerinin kayıt dışı tutulması yani yasa dışı yollardan yurdumuza kaçak
olarak giren silahların önlenebilmesi ve kayıt altına alınabilmesi adına
çıkarılmak istenen Yasa Tasarısına karşı olunması maksatlıdır.
Yeni Silah Yasa Tasarısında ruhsatlı silah edinilmesine karşı
olmak; evlilik yerine yasak ilişkiyi, tescilli araç yerine sahte plakalı
aracı,bandrollü ürün yerine korsan ürünü,damalı taksi yerine korsan
taksiyi,kayıtlı ekonomi yerine merdiven altı ekonomiyi,yasal inşaat yerine
gecekondu yapılmasını istemek ve önermek anlamına gelir.
18 yaşındaki
gencimize ülkenin geleceği için oy hakkı tanınıyor ve 20 yaşına geldiğinde
askere alınıp eline yarı otomatik tüfek verilip sınır bekçiliği yaptırılıyor
ama iş kuş tüfeği ruhsatı almaya gelince yaşı sorun haline getiriliyor.