KOBİDER/ÖZGENÇ: TRABZON AYASOFYA
CAMİİ AÇILDI, DARISI BÜYÜK AYASOFYA'NIN BAŞINA
Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç; Trabzon'da bir süredir vatandaşlar arasında kulaktan
kulağa dolaşan Ayasofya Cami'nin ibadete açılması tartışmaları gerçek oldu.
Ayasofya, 52 yıl aradan sonra cami olarak yeniden ibadete
açıldı. Bundan çok mutluyuz ve gururluyuz. Mutluyuz,
çünkü tarihi mirasımızın güvencesi olan eserlere destek oluyor, sahip
çıkıyoruz. Zira KOBİDER
olarak biz sosyal sorumluluk anlayışı ile hareket eden bir kuruluş olarak,
bugüne kadar özellikle Trabzon Ayasofya'nın eskiden olduğu gibi tekrar camiye
çevrilmesi yönünde sürekli destek verdik. Bu desteğimiz hala da devam etmekte.
Tarihi eserlerin aslına rücu ettirilmesi, dönüştürülmesi
hakikaten güzel bir şey. Bunu bu şekilde değerlendirmek lazım. Muhtemelen daha güzel
şeyler olacak inşallah. Böylesi daha hayırlı
olacaktır mutlaka. Trabzon
halkının da isteği bu yöndeydi. 'Tarihi mekan tekrar ibadethane haline
dönüştürülsün'. şeklindeydi. Zira Trabzon'un nadide birkaç tane eseri var.
İster Ayasofya, ister Ayasofya Camii diyelim. Ancak şimdi cami statüsünde
olduğu için yeni konumuyla anılmalı. Ayrıca Trabzon Ayasofya'yı gezmek ve
görmek isteyenler İstanbul'da bulunan küçük
Ayasofya camiinde olduğu gibi cami halinde de görebilirler. Bu konuda gereksiz
tartışmalar yapılarak süreç uzatıldı. Aslında buna hiç gerek yoktu. Çünkü
Tarihi mekanın geçmişte alavere dalavere ile cami konumundan müzeye çevrildiği
bilinen bir gerçektir.
Başkan Özgenç, Ayasofya'nın
cami olması yönünde verdiğimiz destekten ötürü de çok gururluyuz çünkü
insanların tarihi miraslarına sahip çıkmasını ve korumasının gerekli olduğuna
inanıyoruz. Bu sebep ile Trabzon Ayasofya camii açıldı darısı büyük
Ayasofya'nın başına diyoruz.
Esasen bu noktada önemli olan, bu mirasın
önemini gereği gibi kavrayabilmek ve geçmişimize sahip çıkarak yüzümüzü
geleceğe dönebilmektir. Dernek olarak biz 52 yıldan beri müzeye
çevrilen Trabzon Ayasofya ve diğer Ayasofyalarında camiye dönüştürülmesi
yönünde müteaddit defalar açıklamalar yaptığımız kamuoyunun malumudur.
Özellikle
Trabzon Ayasofya konusunu sık aralıklarla gündeme taşımamızdan kısa bir süre
sonra çalışmalar başlandı ve günümüzde bitti. Ayasofya camisi , bugüne kadar
aslında hiç olmadığı şekliyle maalesef müze haline getirilmiştir. Camiler
Allah'a ibadet edilen yerlerdir, hiçbir kanun ve kanun koyucular onu asıl
maksadından farklı bir şeklide kullanılmasına müsade edemez.
KOBİDER Başkanı Nurettin
Özgenç; Trabzon'u fetheden, vakfiyesini
kuran, ilelebet açık olacak diyen Fatih Sultan Mehmed'in yüzüne bakar hale
gelebilmek için vakfiyesinin amacına uygun hale getirilmesi lazım demiştik. Ve
yine bu ülkeyi bize vatan yapanların emanetlerini muhafaza etmeliyiz, Ayasofya,
Trabzon Ayasofya cami vasfında olup sembol camilerdendir, değil iki sıra cemaat
olması iki kişi dahi ibadet etse yine aslına dönüştürülmelidir. Trabzon Ayasofya
Müzesi Cami olarak ibadete açılmalı, ibadethaneler kar amaçlı kullanılamaz.
Tarihi binayı üç-beş kişi gezecek diye müze olarak tutupta binayı çürütmenin
bir anlamı yok ve ibadethaneler amacına uygun kullanılmalı şeklinde
destekleyici açıklamalarda bulunmuştuk. Israrlı taleplerimizin sonuca
ulaşmasından dolayı başta Trabzonlular olmak üzere bizlerinde beklentilerimizin
yerine getirilmesinden ötürü sevinçliyiz. ununla birlikte öncelikle ve
özellikle bu düzenlemeyi destekleyen
başta başbakan yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere, destek veren tüm kişi,
kurum,kuruluşlara ile yerel basının duyarlı mensuplarına KOBİDER olarak teşekkür ederiz.
KOBİDER Başkanı Nurettin
Özgenç; kendisinin de Trabzonlu olduğunu ifade
eden Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem,
Ayasofya'nın camiye çevrilmesi
karşısında bir takım kişilerce gösterilen tepkiler üzerine üzüntüsünü
belirtirken böyle bir tepki alacağını da tahmin etmeliydi. Hakeza böylesine
tepkiler normal karşılanmalı. Zaten herkes aynı düşünseydi Ayasofya 52 yıl önce
müzeye çevrilmezdi. Bu demektir ki bir bu tür düzenlemeleri sevende olacaktır
sevmeyende.
Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç'ın "İnşallah
en kısa zamanda Trabzon Ayasofya Camisi'ni hep beraber açarız. Trabzon'a
gideriz bir cuma namazı da inşallah orada, ecdadımızın camisinde 'Allahu Ekber'
diyerek, saf tutarız." temennisinin beklentisinin günümüzde hayata
geçtiğini gördük. Ancak Başbakan
Yardımcısı Arınç'ın Trabzon Ayasofya
hakkındaki bu konuşması kamuoyunca bilinmesine rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü
bu konuda destek veren kurum ve kuruluşların temsilcilerini ev sahibi olarak nezaketen
açılışa davet etmesi gerekirdi. İstanbul merkezli STK olarak Trabzon Ayasofya
için verdiğimiz destekten ötürü Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç'ın bizzat
telefon açarak teşekkür ettiği bir dernek başkanı olarak bu yapılanı hoş
karşılamadığımızı belirtmek isterim.
Ve üzülerek
ifade etmek isterim ki; yaklaşık bir yıldır buranın tekrar ibadete açılması
noktasında duyarlı basın kuruluşları ile kamuoyu oluşturmak için epey gayret
sarf ettik. Nitekim bu hususta önemli ölçüde destek verenler de tepki
gösterenler de oldu ama bizler hep
destekleyen taraf olduk. Özveride bulunarak destekleyenlere vakıflar genel
müdürünce bir teşekkür dahi edilmemesi talihsizliktir. Çünkü köstek olanlardan
rahatsız olunduğu kadar destek olanlarda bilinmeliydi.
Ayrıca
tepkilerden ve tartışmalardan kendisi ne kadar hoşnut olmamışsa, Ayasofya'nın
cami olması yönünde karşılıksız destek verenlerde Ayasofya camisinin resmi
açılışına davet edilmemekten hoşnut olmayacaklarını bilmeliydi. Hani marifet
iltifata tabiydi. Başbakan Erdoğan yapılan çalışmalar için "Biz, marifet iltifata tabidir diye böyle bakmışsız böyle
inanırız. Bu ülkede taş üstüne taş koyana biz teşekkür ederiz" demektedir.
Bu düşünceden hareket edilirse böylemi oluyor vakıflar genel müdürünün iltifatı? diye sormak lazım. Kaldı ki; "Makamlar geçicidir, baki olan ise
insanlıktır" demiş büyüklerimiz. Bu duygu ve düşünceler ile sözlerime son
verirken Trabzon Ayasofya'nın cami
statüsünde insanların hizmetine sunulmasında emeği geçenlere kucak
dolusu teşekkür ederim.