KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç: "Kaygılı" değil umutluyuz
Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç; Türkiye'de Gezi Parkı
bahanesiyle ortamı gerginleştirenler ne ilginçtir ki; günümüzde gazetelere
" KAYGILIYIZ " şeklinde ilan vermişler. Esasen halkımızda bu
kişilerin sanatçı kisvesi altında yaptıkları militan vari hareketlerden ve
ideolojik düşüncelerini topluma dayatmalarından kaygı ve endişe duymaktadır.
Zira sanatçı sanatı ile
anılır. Halkı ayaklandırmaya teşvik etmeye öncülük etmek sanat ile ne zamandan
beri bağdaşır oldu. Yine belirtildiği gibi ortada sanatçı ve sanatçıyı
değersizleştirme, hedef gösterme, itibarsızlaştırma, suçlama, baskı altına
alınma yok, kerameti kendinden menkul malum kişilerin yani kendilerini sanatçı
diye takdim eden isimlerin ideolojilerini empoze etmeleri var.
Ülkemizde öfke ve nefret korkusu yok, siyasi
iradeye karşı hazımsızlık var
Başkan Özgenç; birde kalkmışlar "Bu ülkenin toplumsal değerlerine,
acılarına her zaman yakın durmuş, sorunlarını gözlemlemiş, bu uğurda acılar
çekmiş sanatçılar " olarak kendilerini tanımlıyorlar. Şimdi bunlara
sormak lazım siz hangi uğurda acı çektiniz? Hangi acıya yakın durdunuz ve hangi güçlükle karşı karşıya kaldınız da
böyle beylik laflar ediyorsunuz? Bunların bir elleri yağda bir elleri balda halkımıza
şirin gözükmek için "ezilen halk" edebiyatı yapıyorlar. Yani halkçı
diye geçiniyorlar ama halktan yana görünür bi tarafları yok.
Örneğin; ortalığı yakıp yıkan devletin malına yani halkın malına
zarar veren tolumu geren, işyerlerinin
camını çerçevesini kıran adeta esnafa kan ağlatan eylemelere karşı tek
bir sözleri yoktur. Şimdi kalkmışlar kutuplaşmadan,
ayrışmadan siz ve biz söylemlerinden bahsediyorlar. Bu yapılan ayıptır, ülkeye zarardır, vatandaşa
eziyettir. Buna tek kelimeyle "edep yahu" derler.
"100 sanatçı ve yazar"
diye lanse ediliyor ama...
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç; bazı basın yayın kuruluşlarında yer
alan bilgilere göre aralarında birbirinden ünlü yazar ve sanatçıların bulunduğu
100 aydın gazeteye ilan verdi diye yazıyor ama toplamı 60 tane bile yok. Listede isimleri olanlarda aynı düşüncenin ve
aynı familyanın insanları olduğu anlaşılıyor.
Birde “Ayaklar baş oldu” sözünü sakınmadan söylenen
dil, topluma nefret tohumları ekiyor" diye suçlamada bulunanlar önce
aynaya bakmalı. Zira ayak ayaklığını
bilirse başta sorun olmaz. Ayrıca öyle sütre gerisinden
atıp tutacaklarına ortaya çıksınlar halkımızda kendilerini iyice tanımış olsun.
Sanatçılar mahalle
baskısına boyun eğmemeli
Özgenç, memleketini seven olaylara yanlı bakmayan sağduyulu
sanatçıların gezi parkı eylemlerinde taraf olmadığı veya alenen desteklemediği
için, ‘mahalle baskısı’ ile karşı karşıya kalındığı biliniyor. Sanatı ile
anılan sanatçılar eylemciler ile aynı safta görünmek istemiyor bildirilerine
imza vermek istemiyor ama üzerlerinde mahalle baskısı var. Zorlama açıklamalar
onların gerçek fikri olmayabilir fakat öyle olması isteniyorsa bu mahalle
baskısıdır, camianın baskısıdır. Dolayısıyla
demokratik düşünceye sahip olmayı ağzından düşürmeyenler öncelikle buna dikkat
etmeli.
İşgal kuvvetleri bile Dolmabahçe
Camiinde içki içmedi!
KOBİDER Başkanı
Nurettin Özgenç; hiç bir İslam ülkesinde hangi hal ve şeraitte olursa olsun
ayakkabı ile camiye girilmez. Hatta düşman kuvvetleri bile camide veya herhangi
bir ibadet mahallinde ahlaksızlık yapmaz ve içki içmezken Gezi Parkı eylemcilerinden
bazılarınca İstanbul Dolmabahçe camiinde her türlü melanetin işlendiği
görülüyor. İslam ülkesi olan Türkiye'nin tarihi camisinde bu tür ahlaksızlığın
yapılması hiç bir surette kabul edilemez haklıda gösterilemez ve mazurda
görülemez. Bu çirkinliğe neden olanlar biran
önce kişiliklerini sorgulamalı.
Çünkü ibadet mekanları zorunlu hallerde mesela savaş esnasında
cami sığınma yeri, hastane ve buna benzer işler için kullanılabilir ama eylem
yapmak için cami işgal edilerek böyle bir rezilliğin, küstahlığın ve
terbiyesizliğin yapılması asla kabul edilemez. Bu durumu savunmakta bu rezilliğe
ortak olmakla eş değerdedir.