KOBİDER: Bankalar ve PTT Altın Satmamalı
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı
Nurettin Özgenç, dernek olarak bankaların
altın mevduat toplayıp cumhuriyet ve ziynet altın satmasını her fırsatta dile
getirdik. Haksız rekabetten ötürü kuyumcuların mağdur olduklarını söyledik. Bu
nedenle hazırlanan düzenlemenin meslek etiğine aykırı olduğunu vurguladık.
Fakat ne yazık ki biz çaldık, biz dinledik.
Biz KOBİDER olarak kuyumcuları mağdur eden
bu haksızlığa bir an önce son verilmesini istiyoruz. Her sektör kendi işini
yapmalı. Kuyumcular resmi olarak döviz veya pul alım satımı yapamadığına göre
bankalar ve PTT'de altın alım satımı yapmamalı. Nitekim bankalar mevduat
toplayıp, fon oluşturarak kendi işleri olan bankacılık işini yapmalı. Aynı
şekilde PTT 'de çeşitli modellerde
telefon sistemleri, telsiz telefon, modem ve faks cihazları, pul ve kontörlü
kart satışı yapmalı, ilgi alanında olmayan ürünlerin satışını yapmamalı.
Rekabet Kurumu acımasız ve haksız rekabete sessiz kalmamalı
Nitekim rekabet ortamının sağlanması,
korunması ve geliştirilmesi için var olan Rekabet Kurumu bu duruma çözüm
üretmemiştir. Dünyanın önde gelen rekabet otoritelerinden ve Türkiye’nin örnek
alınan kamu kurumlarından biri olmayı vizyon edinen kurumun amacına hizmet
edemediği anlaşılıyor. Zira misyon olarak; rekabeti sınırlayıcı anlaşmaları,
hakim durumun kötüye kullanılmasını ve rekabeti önemli ölçüde azaltacak
birleşme ve devralmaları önlemek üzere piyasaları izlemek, düzenlemek ve
denetlemek olan, rekabet kültürünü yaygınlaştırmak ve kamunun karar ve
eylemlerinin rekabetçi anlayışa göre oluşturulması için gereken tasarruflarda
bulunmak, rekabet hukuku, iktisadı ve politikasına ilişkin araştırmalar yapmak,
politika geliştirmek ve makro ekonomik politikaların oluşmasına rekabet
politikası yönüyle katkıda bulunmayı amaçlayan Rekabet Kurumu amacına uygun
hareket edemediği görülmektedir. adı üstünde rekabet kurumu ama bu kurum
maalesef bankalar, PTT ve sarraf ve kuyumcular arasında yaşanan haksız rekabete
sessiz kalmaktadır.
Tam gün yasasına tepki gösteren doktorlar örnek alınmalı
Tam Gün Yasası'nın ardından kaldırılan
profesör ve doçent ünvanlı hekimler hükümetin çıkardığı yasaya tepki olarak
görevlerinden istifa ettiler. Gösterilen tepki üzerine hükümet yeniden “Tam Gün
Yasası”nda düzenleme yapma yoluna gitti. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Tam
Gün Yasası”nda öğretim üyelerine yönelik kurumlarında ek mesai yapabilmeleriyle
ilgili çalışmanın tamamlandığını dile getirdi. Müezzinoğlu, ücretsiz izne
ayrılan ve “Tam Gün” yüzünden istifa eden hocaların üniversiteye dönmelerini
istediklerini belirterek yaptığı bir açıklama açıkçası beni umutlandırdı. Demek ki bu işler öyle koltukta oturmayla
yazılı ve görsel basına demeç vermeyle,bülten yayınlamayla olmuyor, tepkisel eylemlerinde yapılması
gerekiyor. Aynı şekilde kuyumcular toplu tepki gösterirse, bankalara altın
satma yetkisi veren BDDK'nın yönetmeliği de iptal edilebilir.
Gerekirse etkisel ve tepkisel eylemler yapılmalı
Demokrasi bilincinin yüksek olduğu
toplumlarda haksızlığa uğrama ihtimalinin daha az olduğu, haksızlıkların
demokratik yöntemlerle daha kolay çözüldüğünü bilmekteyiz. Demokratik hukuk
devletinde hak arama kanallarının açık olmasının temel bir meşruiyet kaynağı
olduğu bilinciyle hareket edilmeli.
Cılız,basit ve anlamsız tepkiler ile
başarı sağlanamaz. Kuyumcu meslek Oda'ları üyelerinin çıkarlarına uygun
tepkisel eylemlerde bulunmalı ve diğer illerde ki kuyumcu Oda'ları ile
konsensüs sağlanarak daha geniş tepkiler organize edilmeli. İşlev ve misyonunu
tamamlamış çeşitli Oda başkanlarının, gönüllü sivil toplum örgütlerinden
etkilenmeleri sağlanarak, mevcut odaların tepkisel ve mesleksel eylemleri,
endirekt metotlarla yönlendirilmesi sağlanmalı.
Bazı Oda başkanları arada bir “Uyarıda
bulunduk” dese de BDDK kararından vazgeçmemiştir. Mesleki haklarının zayi olma
ve haksız rekabete düştüğünde bunu demokratik hak arama yöntemleriyle çözebilen
bir meslek Odası'nın varlığı güçlü bir sosyal ve kültürel altyapıyla mümkündür.
BDDK'nın
düzenlemesiyle birlikte sarraf ve
kuyumcular yok sayılmıştır
Kuyum sektörünün durumu göz önüne
alınmadan yürürlüğe giren düzenlemenin uygulanmaya başlanmasıyla birlikte
sorunlar su yüzüne çıkmıştır. Düzenlemenin hazırlanış aşamasına ilgisiz kalan
sarraflar,kuyumcular ve bunların bağlı oldukları Oda'lar, yasanın etkileri
karşısında cılız da olsa tepkilerini ortaya koymaya başlamışlardır.
Bu konuda sarraf ve kuyumcular kimseyi
kızmasınlar. Hatayı kendilerinde arasınlar. BDDK'nın yaptığı düzenleme
yürürlüğe girdiğinde bir kaç göstermelik cılız tepkiden başka yeterli tepki
gösterilemedi. Kuyum esnafı, doktorlar gibi haklarını aramakta ısrarcı olsalardı kazanabilirlerdi.
Aylardır sarraf ve kuyumcu esnafının
uğradığı bariz haksızlığa tepki gösteriyoruz. Böyle giderse daha uzun yıllar da
tepkili olacak gibiyiz. Bu kötü gidişin önüne geçmek için KOBİDER'in başlattığı
özverili çalışmaya destek verilmeli. Yaşanan sorunlar gerekli yerlere kesinlikle
bildirilmeli. Sarraf ve kuyumcular anayasal haklarını ararsa bankaların ve
PTT'nin altın satmasının önü kesilebilir.