KOBİDER. KÜÇÜK ve ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELER DERNEĞİ
      Anasayfa Hakkımızda Faaliyetler Üyelik Kobider Haber Albüm İletişim  
Başkanın Mesajı
Kobi Destek Bilgi
İşletme Mevzuatı
2009 Fuar Rehberi
Yararlı Linkler
Fotoğraflar
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi,Cumhuriyetin 92.Yıldönümü Kutlaması 2015 Gazianteo Gazeteciler cemiyeti 2009 istanbul sanayi odasi kongresi Ford 2010 Dunya Tv Gaziantep 2010 Sudan heyeti 2012 Turk Ticaret Kanunu Haberturk
2012 Çevre ve Şehircilik Bakan yrd. Muhammet Balta, Saffet Gençmehmetoğlu, Nurettin Özgenç Kobider Başkanı,Kağıthane Belediye başkanı ve Sudan Başkonsolosu 29 EKIM 2010 CANKAYA KOSK'UNDE VERİLEN RESEPSIYON DA CUMHURBASKANIMIZ ILE NURETTIN OZGENC BIR ARADA Patronlar okulunun Çırağan sarayında düzenlenen toplantıda Gaziantep HÜRSİAD Sn.Başbakan Yrd.Bülent Arınç ile  2009 Peres tv ile ropörtaj 2009 İstanbul Yönetimiyle iftar yemeğinde Yeni Asya gazetesinin 40. yılı kutlaması Mehmet Kutlular ile. Tarım Bakanımız Mehdi Eker ile Dış Ticaretten sorumlu bakanımız Zafer Çağlayan ile Sn. Bakan Nihat ERGÜN ile Sn.Bakanımız Zafer Çağlayan ile HaliçKongre merkezinde Konferansta 2010 Sn. Devlet Bakanımız Hayati Yazıcı ile Ülke Tv Bloomberg HT Tv Haber 24 KOBİDER Heyeti AK Parti Genel Başkan Yrd. Ekrem Erdem'i Makanında ziyaret etti. Sn. Bakan Mustafa Demir'e Teşekkür plaketini başkanımız Nurettin Özgenç sundu Bayındırlık ve İskan Bakanlığını Ziyaret Şadi Kılıç ile Sayın Sanayive Ticaret Bakanımız Nihat ERGÜN İle 3. Dönem MÜSİAD Genel Başkanı Ömer BOLAT ile Mowenpic otel 2010 Ekonomi Gazeteciler Derneği Gecesi Gümüşhane Valiliğini Ziyaret Sayın Valimiz Enver Salihoğlu KOBİ'ler Finansman Toplantısı
2006 KOBİ Toplantısı Dış Ticaret Merkezi 2007 MÜSİAD İftarı 2007 Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan ile ABD Büyükelçisi Ross Wilson ile Cevahir Kongre Merkezinde
2008 KOBİDER Yönetim Kurulu Üyeleri İBB Florya Tesislerinde Kahvaltılı Toplantı Sonrası İBB Kadir Topbaş ile Çırağan Sarayı Toplantı 2008 Ekonomi Gazetecileri Derneği Toplantısı 2009 Tarım Zirvesi Arap İşadamları ile Fındık Konusunu Gündeme Taşıdık Başbakan Yrd. Sayın Ali Babacan İle Tarım Zirvesinde

 

 

 

 

KOBİDER Başkanı Özgenç, Başbakan Erdoğan’a mektup gönderdi.






Tarih: 25 Şubat 2013




Sayın Recep Tayyip Erdoğan



Türkiye Cumhuriyeti



Başbakan



Sayın Başbakanım;

Öncelikle 30 Eylül  2012 tarihinde yapılan AK Partinin 4. Olağan Kongresinde tekrar genel başkanlığa seçilmenizden dolayı, sizi şahsım ve KOBİDER yönetim kurulu üyeleri adına içtenlikle kutlarım.

Derneğimiz KOBİDER, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) kendi faaliyet alanlarıyla ve kendi adlarını taşıyan bir derneklerinin bulunmaması nedeniyle gönüllülük esasına dayalı, ekonomi sivil toplum kuruluşu olarak 2003 yılında kurularak, merkezi İstanbul’da olan tüm Türkiye’de KOBİ’lerin kalkınmasında hak ve hukuklarını savunan ve bu uğurda özverili olarak faaliyet gösteren etkin sivil toplum kuruluşlarından biriyiz. KOBİDER, Türkiye’nin 7 bölgesinde 81 vilayetinde yani 780 bin
kilometre kare alanında işletme sahibi olan 3.400 bin KOBİ’nin bulunduğu her
yerde olmaya gayret sarf etmekteyiz.

Sayın Başbakanım;

Bilgileriniz olduğu üzere, KOBİ’lerin sorunlarına adil ve kalıcı bir çözüm bulunması beklentimizdir.  KOBİ olgusunun giderek önem kazandığı Türkiye’de; ülke ekonomisinin ve sosyal yapının  temelini oluşturan 3.400 bin esnaf, sanatkâr ve KOBİ’ler süratle gelişen
teknolojik yeniliklere, ağırlaşan rekabet şartlarına uyum sağlayabilmek amacıyla büyük bir mücadele vermektedirler. Ayrıca ekonomik olumsuzluklardan, finansa ulaşmadaki zorluklardan, küresel kriz dalgalanmalarından, sermaye darlığından, kısıtlı kapasite kullanımı ve pazar daralmalarından en çok etkilenen ve  bütün bunların sonucunda ağır yaralar alan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler,  tüm bu olumsuzluklara rağmen ülkemizin temel dinamiği olmaya devam ediyorlar. 
Bilgileriniz üzerine Türkiye’de işletmelerin yüzde 99’undan, istihdamın yüzde 80’inden, üretiminde yüzde 40’ından fazlasını oluşturan KOBİ’lerin, ekonomiye çok önemli katkılar sağladığı aşikar olmasına rağmen kredi pastasından aldıkları pay hala çok düşüktür. Dolayısıyla daha çok desteklenmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bu beklentilerimize çözüm olabilmesi için KOBİ’lerin finansa erişimine çözüm olabilmesi için KOSGEB ve Kredi Garanti Fonunun (KGF) imkanlarının artırılması arzumuzdur.

Geçmişte KOSGEB çıkışlı kredi faiz desteği sunulması piyasalarda hareketlilik sağlamıştı. Bu tür piyasa hareketlerinin olabilmesi için kredi desteklerinin kesintisiz sürmesi gerekmektedir. Özellikle kriz dönemlerinde bankaların risk almamak için KOBİ’lerden yüz çevirdiği
dönemlerde Hükümetin "CANSUYU" olarak sunulan destekleri KOBİ’lere hayat vermişti. Genel olarak piyasaların canlanması için, kredi mekanizmalarının hareketlenmesi için KOSGEB’in kredi faiz desteği uygulaması fevkalade güzel bir çalışma olmuştu. Bu desteklerinin süreklilik esas alınarak sürdürülmesi arzumuzdur.


Sayın Başbakanım;

Demokratik yönetim anlayışına köstek olmaya çalışan çeteler ile verilen mücadele halkımızın takdirini kazanmaktadır.

Pozitif olmayan ve siyasi gerginliklerden fazlası ile nasibini alan reel sektörümüz ise içinden çıkılamayacak bir duruma sürüklenmiştir. Bütün bunların müsebbibi olarak malum çete anlayışını görmekteyiz. Çünkü geçmişte vatandaş tedirgin edildi alışveriş yapmaz oldu, iç
tüketim durma noktasına gelmişti. Halkımızı kaygılandıran tek şey "acaba" endişesi olmuştur. Artık Türkiye’nin çetelerden arındırılmış bir ülke olarak anılması şimdi olduğu gibi sonraki kuşakların dahi övgüsüne mazhar olacaktır. 
KOBİDER çağdaş bir ülkenin ancak, demokrasinin geliştirilmesi ve reel sektörün büyütülmesi ile olabileceğine inanmaktadır. Sizlerin de çalışmalarınızın bu yönde yoğunlaştığını bilmekteyiz.

Sayın Başbakanım;

Ülkemizi çok önemsediğiniz herkesin malumu. Sizler halkın içinden gelen yönetim anlayışına sahipsiniz. Bu nedenle halkımızda da sizi çok seviyor. Bunun göstergesi olarak vatandaşın partinize verdiği oylarla da görülüyor. Amacınızın Türkiye’nin eski gücünü toplaması, Bölgesinin lider ülke olabilmesi ve sonrasında dünyada iyi bir konuma yükselmesi olduğu bu
yöndeki çabalarınızı da herkes gibi bizde takdirle karşılıyoruz. Ülkemizin kalkınması için hükümetin canla başla çalıştığınızı biliyoruz ve bu gayretlerinizden büyük memnuniyet duyuyoruz.

Günümüz dünyasında lider ülke olabilmek için; ekonomik açıdan güçlü olmak gerekir. Ekonomik güç içinde üretim gerekir. Üretimi yapanda reel sektördür. Türkiye’nin 2001 krizine girmesinin ardından çok ciddi ekonomik reformlar yapıldı. Bu reformların büyük bölümü de 59-60 ve 61. Hükümet döneminde oldu ve önemli sonuçlar alındı ve alınmaya da devam ediliyor.

Sayın Başbakanım,

Toplumun büyük kısmı yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu görüşünde. Yeni  anayasada herkesin beklentisi aynı olmasa da herkes sivil anayasa yapılması konusunda hem fikir.
Niyet hayır akıbet hayır düşüncesiyle halkın ortak talebine bir an önce çözüm bulunmalı.

Türkiye’nin "Yeni Sivil Anayasası"nı yazmak için 19 Ekim 2011’de çalışmalarına başlayan Anayasa Uzlaşma Komisyonu bir yılını doldurmasına rağmen hedeflenen mesafenin kat edilemediği açıklanmıştır. Zira, Meclis’te grubu bulunan 4 siyasi parti’nin katılımıyla yola çıkan Komisyon bu yılın sonuna kadar yeni anayasa taslağını hazırlamayı hedeflemişti ama iç ve dış politikadaki sıcak başlıklar gündem çalışmaları gölgede bıraktığı görülüyor.

Bizler Türkiye’nin Anayasa yapabileceğine, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bunu layıkıyla başarabileceğine içtenlikle inanıyoruz. Ancak ülkede ne zaman  anayasa değişikliği gündeme gelse hemen suni gündemler oluşturuluyor. Bir takım gereksiz ve gündemi meşgul edici konular gündeme getirilerek, ülkenin gerçek sorunu yeni anayasa gözlerden uzak tutulmaya çalışılır ve ülke suni krizlere sokulur, olaylar ve eylemler artar, gündem saptırılır, sözün kısası esas yapılması gereken en önemli mesele ötelenir. Bundan kimler yararlanır, tabii ki
her zaman olduğu gibi çıkar çevreleri ve statükocular.

 

Türkiye son 10 yıl içinde demokrasinin gelişmesi açısından büyük gelişme kaydetti. Fakat bazı engellerin aşılması noktasında hala daha büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Bunların aşılması için yeni anayasanın yapılması en elzem konuların başında gelmektedir. 12 Haziran
milletvekilli seçimlerinde halkımız iradesini sandıkta ortaya koyarken yeni anayasa yapılması yönünde sözler verilmesi üzerine siyasi partilere tercihini kullanmıştır. 

Türkiye’nin olmazsa olmazı yeni anayasadır. Yeni anayasa Türkiye’nin sorunudur meclisin de en önemli görevidir. Milletimiz tercihini yapmış, seçtiği vekillerini TBMM’ye göndermiş ve verdikleri sözü tutmalarını isteyerek demokratikleşmeyi, hak ve özgürlüklerin genişlemesini acilen beklemektedir. Dernek olarak bizim amacımız toplumda yeni anayasa talebini diri
tutmak ve halkı anayasa yapım sürecine dahil etmektir.

Özgürlükçü, demokratik, çoğulcu ve birey odaklı yeni bir anayasa mutlaka yapılmalı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde halk çok nadir olarak büyük çoğunlukla bir kaç partiyi iktidar yapmıştır. İktidar partisi de bunların sonuncusudur. Vatandaş oy verirken yeni anayasa yapılması  konusuna önem verdiğinden Ak Partiyi büyük çoğunlukla tek başına iktidara getirmiştir.


Sayın Başbakanım,

AVM’lere karşı esnafın, sanatkarın ve KOBİ’lerin hakkı korunmalı

KOBİ’lerin pek çok sıkıntısının giderilmesi noktasında hükümetin gayretli çalışmalarının olduğunun bilincindeyiz. Ancak perakende yasasının bir türlü çıkmamasını da anlamış
değiliz. Esnaf, AVM’lerin orantısız gücü karşısında ezilmektedir. Küçük esnaf, 
yıllardır sürüncemede olan sümen altında unutulduğu düşüncesine kapıldığı  "AVM yasası" olarak bilinen "Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı Taslağı"nın yasalaşmasını bekliyor.

Cadde esnafının iş yapamaz hale gelmesinin en önemli nedeni, büyük mağazaları bünyesinde bulunduran AVM’lerin kuralsız bir şekilde her yerde açılmasıdır. Belediyeler sayılarına ve birbirlerine yakınlığına bakmadan alışveriş merkezlerine izin vermektedir. Günümüzde isteyen istediği yere alışveriş merkezi kurmaktadır. Büyük alışveriş merkezlerinin her
türlü ürünü satmasıyla yaşanan haksız rekabet küçük esnafı bitirme noktasına getirmiştir.

İstanbul’un iddialı caddelerinden olan Kadıköy Bağdat Caddesi, Beyoğlu İstiklal caddesi, Nişantaşı Abdi İpekçi ve Valikonağı caddeleri Bakırköy İstasyon ve İstanbul caddeleri, Şişli
Halaskargazi Caddesi ve Fatih Fevzipaşa Caddesi işlevselliğini koruyabilirken normal caddelerde bulunan işyerleri ise AVM’lerden dolayı iş yapamamaktadır. Cadde esnafı açısından büyük önem arz eden bu meseleye çözüm bulunmasını istiyoruz.

Sayın Başbakanım;

Yeni Silah Kanunu Tasarısı Yeniden Meclis Gündemine getirilmeli


60.Hükümetiniz tarafından hazırlanıp TBMM’ye gönderilen silah ruhsatlarını yeniden düzenleyen "Yeni Silah Kanunu Tasarısının"  23. dönem Meclis gündeminin yoğun oluşundan dolayı görüşmeye açılamayıp kadük hale gelen tasarı geri çekilmişti. Her sorumlu STK’lar gibi bizlerde , vatandaşın yasa dışı yollardan silah edinmesine karşıyız. Yasadışı silahlanmanın yerine eğitimli, yasal, kontrollü bir silahlanmadan yanayız. Ancak mevcut yasa ile ruhsatsız kaçak silahlanmaya davetiye çıkarılıyor.

 

Türkiye de yasal yollardan silah edinmenin zorlaştırılmasından dolayı ruhsatsız silahlanma ruhsatlı silahlanmadan çok daha fazladır. AB ülkelerin de vatandaşların yasal yollarla ruhsatlı silah edinmeleri son derece kolay ve basittir. Ayrıca gelişmiş ülkelerde silah edinmek anayasal vatandaşlık hakkıdır.

Silah ruhsatı almak hususunda mevcut yönetmelik ve mevzuatlar öncelikli meslek sahiplerinin silah edinmesine engel oluşturmaktadır. Malumunuz olduğu üzere bundan 58 yıl önce 1953 yılında çıkarılan ateşli silahlar ve bıçaklar ile ilgili diğer aletler hakkında geçerli
olan 6136 sayılı kanun ve yürürlükteki yönetmelik artık günümüze hitap etmemektedir. 
Bu nedenle silah kanunu tasarısının yenilenerek tekrar gündeminize almanızı talep ediyoruz.
Silah almaya haiz olan kişiye şayet bir davadan ötürü yargılanıyorsa davası süreci sonuçlanmadan silah bulundurma ruhsatı verilmezken, darbe yapmakla yargılanan kişilere milletvekilliği mazbatası verilmesini anlamış değiliz. 

Kuyumcu ve döviz işiyle uğraşan esnaf hakkında sırf kapatma saatine uymadığı gerekçesiyle haklarında tutanak tutulup emirlere aykırılık suçundan yargılanıp bu nedenle para cezasına çarptırılmaktadırlar.

Hakeza gazeteciler de aynı şekilde üç defa hapis veya tazminata mahkum olmuşsa ya da haklarında açılmış tazminat ve suçlamalardan dolayı yargı süreci devam ettiğinden silah vesikası almaları güçleşmektedir. Bu aldıkları cezalar da silah alabilmelerine engeldir.

Ancak bazı kişilerin Anayasayı ihlal, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak ve hükümete karşı suç işlemek vb. bu kapsama giren suçlardan dolayı yargılanmalarına rağmen milletvekili olabilmelerine bir engel yokken devletini seven ve vergisini veren esnafın silah vesikası alabilmesi için yönetmeliğe ek maddeler ekleyerek önüne habire engeller çıkarılmaktadır.

Can güvenliklerinin ciddi tehdit ve tehlikelerle karşılaşması muhtemel işletme sahip ve  yöneticilerine  yani silah ruhsatı almaya öncelikli mesleklerden olanlara silah ruhsatı alımının zorlaştırılmasını doğru bulmuyoruz. Bunu kolaylaştırmak gerekirken iyice zorlaştırılmasına anlam veremiyoruz.

Sayın Başbakanım;

Bazı kanunlarda değişiklik ile  kamuoyunda "Korsan taksi" olarak nitelendirilen hususi ve ticari araçlarıyla taşımacılık yapanlara ağır müeyyideler getirilerek taksiciler haksız rekabetten korunmuştur.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) verilerine göre Türkiye’de Odalara kayıtlı 2.066.580 işletme  içerisinde  taksicilik mesleğinde iştigal edenlerin sayısı 81.694’tür.  Aynı şekilde bakkallık, bayilik, büfecilik yapanların sayısı ise  235.864’tür. Hükümet 81.694
bin taksici için çıkardığı kanunu bakkaldan, büfeden ve diğer sektörlerden esirgememeli.

Damasız taşımacılık korsan sayılıyorsa  yerlerde muşamba üzerinde giyim malzemesi, el arabasında hırdavat, tablada kaçak tütün ve sigara satmakta aynıdır. Bu durumun bakkalın, bayinin ve büfenin karşısında tablada sigara satandan bir farkı yoktur. Bakkal ve büfeler kira,vergi belediye harcı vs. öderken yani her türlü yasal çalışırken tablada sigara satan kayıt dışıdır yani kanuna göre korsandır. Aynı şekilde tekstil ürünleri, elektronik cihaz, kırtasiye malzemeleri,tekel maddeleri satan dükkanların yanı başlarında ve karşılarında aynı ürünlerden satan işportacılara ve onlardan mal ve ürün alanlara da aynı ceza uygulanacak mı?

Sayın Başbakanım;

Türkiye ekonomisinin geçmiş yıllara göre iyi bir büyüme performansı sergilediği açıkça görülüyor. Ticaret hayatında günümüze hitap edebilmesi için revize edilen Türk Ticaret Kanununun yasalaşması ve akabinde Tüketici Kanun Taslağının hazırlanması son derece modern adımlar. KOBİDER olarak bu çalışmaları destekledik.
 Cari açığı azaltmalı reel sektörümüzü yaşatmak zorundayız. Ancak Türkiye ekonomisinin “hassas tarafı” olarak bilinen cari açığın düşürülmesi için uygulanan sıkı para politikaları piyasaları daraltmaktadır. Para politikasında sıkı bir duruş izlenmesi piyasaları olumsuz etkilerken iç tüketimde işler durağan duruma geldi. Ekonomi gereğinden fazla soğudu, biraz daha soğursa çözülmesi bayağı zaman alabilir. Piyasaları rahatlatmak adına tüketimi biraz da olsa artırmak lazım. Merkez Bankası’nın cari açığı azaltmak için uyguladığı sıkı para politikası tedbirleri iç piyasalarda durgunluğa sebep oldu. Tıkanıklığı gidermek için piyasaya bir an önce para sunulmalı.

Reel sektörün mevcut sorunlarını hafifletmek için alınması gereken bazı tedbirler olduğu bir gerçeğiyle. İç tüketimin hareketlenmesi için Kamu da çalışanlar ve emeklilerin gelirlerinin
arttırılması, istihdam üzerindeki yükün ciddi şekilde azaltılması, enerji fiyatlarının aşağıya çekilmesi, yerli tüketimin arttırılması için tedbirler alınması gerekir.

İşletmelerimize soluk alma fırsatı vermeliyiz. Piyasalara moral aşılamalıyız. Bunun için geçmişte hükümetin attığı önemli adımlar var. KOSGEB destekleri, KOBİ’lere Cansuyu, KGF’nin hazine desteği, otomotiv ve beyaz eşyadaki ÖTV, KDV indirimi gibi. Ayrıca Merkez Bankası’nın üst üste yaptığı faiz indirimleri de var. Günümüzde de uygulanan
sıkı para politikası yüzünden iç piyasada anormal daralmalar oluştu. Yaşanan
tıkanıklığın giderilmesi gerekir. Günümüzde de benzer adımlar atılması soğuyan ekonomiye tekrar hareket kazandırabilir.

Sayın Başbakanım;

Sağlık, eğitim, ulaşım ve ekonomik alanlarında AK Parti hükümetleri döneminde ciddi sıçramalar olduğu açıkça görülmektedir. Özellikle hükümetinizin eğitim, sağlık ve ulaşım konularına verdiği önemin bilincindeyiz. Biz dernek olarak vasıflı eleman konusunda
çekilen sıkıntılardan dolayı mesleki eğitimin önü açılması için epey gayret  gösterdik. Bu durum zorunlu eğitimin ’4+4+4’ şeklinde kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifine karşı verdiğimiz sürekli destekten bellidir.

Trabzon-Erzincan Demiryolu Projesi merak konusudur

2003 yılından itibaren AK parti hükümetlerinin demiryollarını yeniden devlet politikası haline getirmeleri sayesinde, demiryolu ile yolcu taşımacılığının en önemli bölümünü teşkil eden Ankara-İstanbul hattında yapılan seyahat süresinin kısaltılması kaçınılmaz bir
şekilde gündeme getirilmiştir. Ayrıca; Ankara, Eskişehir, İstanbul, Konya,İzmir, Sivas ve Bursa gibi yolcu potansiyeli ve nüfus açısından ülkemizin büyük kentlerini birbirlerine bağlayacak olan koridorlarda hızlı tren hatlarının yapılması için çalışma başlatılmıştır.

Ancak Trabzon-Erzincan arasında yapılacağını duyduğumuz yüksek potansiyeli ve nüfus açısından azımsanmayacak kadar büyük ve turizm açısından önemli olan tarihi kentimiz Trabzon’un medeni ulaşım için yapılmasını talep ettiğimiz Trabzon-Erzincan Demiryolu Projesi merak konusudur.  Halkın ve memleketin hayrına olabilecek projelerden bahsedildiği ortamlarda Doğu Karadeniz için büyük önem arz eden demiryolundan söz edilmemesi bölge insanında hayal kırıklığına neden olmaktadır.

 

Sayın Başbakanım;
 
Taksim’e cami yapılmasının destekliyoruz

Dünyanın her yerinde prestij meydanları vardır. Taksim Meydanı Türkiye’nin dünyaya dönük yüzü olmalıdır. Bu anlayışla Taksim Meydanı’ndaki araç trafiğinin yeraltına alınması ve meydanın yayalaştırılması çalışmalarını ve Taksim’e cami yapılmasının destekliyoruz. Biz
KOBİDER olarak bir cami yapılması konusundaki ihtiyacı kabul ediyoruz ve oradaki projeyi destekliyoruz. Taksimdeki bugünkü nüfus yerleşimi orada Ağa Camii ile Taksim’in idare etmesine yetmediği açık. Yeni bir cami yapılması gerekiyor. Biz dernek olarak bu çalışmanın gerekli olduğuna inanıyoruz.

Son yıllarda Cami, Türbe, Medrese, Sarnıçlar gibi bir çok tarihi eserlerimize yönelik başlatılan geniş kapsamlı restorasyon çalışmalarınız takdire şayandır. Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak nitelendirebileceğimiz bir şekilde tadilat yapılarak kültür mirasımız
yok olmaktan kurtulup orijinal hale getiriliyor olması herkesi memnun etmektedir. Bu tarihi eserlerimizin tekrar işlevsel hale gelmesini sağlayan hükümeti halkın takdirini kazandığı gibi hayır dualarını da almaktadır.

Cumhuriyet Tarihinin En Kapsamlı Tarihi Eser Restorasyonu

Çok değil bundan 20–25 yıl önce bırakın komple restorasyon çalışmasını bir cami veya tarihi eserin kısmi tamiri dahi ödeneksizlikten yapılamıyordu. Örnek olarak; o tarihlerde Fatih Camii avlusunda Fatih Sultan Mehmet Hanın türbesinin bulunduğu kısmın Haliç’e bakan yönündeki kapının çürüyen tereğinin onarılması için kurulan iskelenin mübalağasız 5 yıl
aynı yerde durduğunun şahidiyiz.

Şanlı ecdadın eserlerini baştan aşağı onarımdan geçirerek yeniden hizmete açılmasını ve bunların geleceğe taşınması yönün de gösterilen gayretlerin haklı gururunu yaşayan yetkileri bizlerde KOBİDER olarak tebrik ediyoruz. Tarihi eserlerin onarımı için kurum ve kuruluşları bir araya getirerek organize bir şekilde kültür eserlerinin restorasyonunun sağlanması fevkalade güzel bir çalışmadır. Ak parti iktidarının ecdad yadigârları vakıf eserlerine,  karşı hassasiyet göstererek ahde vefa gereği onları geleceğe taşımak konusunda yaptığı gayretli çalışmalar inkâr edilemeyecek bir gerçektir. 
Son ve en önemli  temennimiz IMF’ye karşı tavrınızı sürdürmenizin devamını diliyoruz.

Sayın Başbakanım;

Kurulduğu günden itibaren KOBİ’lerin refahı, ekonomilerinin iyileştirilmesi için uğraş veren gayret gösteren derneğimiz, bu amacına ancak sizin destek ve katkılarınızla ulaşabileceğine inanmaktadır.
Ekonomik krizin hafif atlatılması, halkın yarınlarına daha mutlu bakabilmesi için  önümüzdeki günlerde hükümetimizden reel sektöre, KOBİ’lere desteklerin artırılacağını
umuyoruz. Bu vesile ile sizleri yeniden şahsım ve yönetim kurulu arkadaşlarım
adına kutlar çalışmalarınızda muvaffakiyetler dilerim.



Saygılarımla


Nurettin Özgenç


KOBİDER Genel Başkanı
















 

Geri Dön

   

 

Güncel Haberler
“Kamuda işler yetişmiyor, mesai kesintisiz olsun”
KOBİDER olarak önerimiz; Kamu kurum ve kuruluşlarının günlük çalışma saatleri öğle tatili kaldırılarak, 10.00-16.00 olarak kesintisiz olsun.”

KOBİDER Başkanı Özgenç: Esnafa destek olumlu ama yetersiz
12.03.2021- Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç; başta ekonomi çevreleri olmak üzere hemen hemen herkesin heyecanla beklediği ekonomi reform düzenlemesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna duyuruldu.

KOBİDER: Kamu bankalarının ödemeleri ertelemesi işletmelere nefes aldıracak
23.03.2020- KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç: - "Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’nin ardından kamu bankalarının destek paketlerini devreye alması esnaf ve KOBİ’ler açısından fevkalade olumlu bir gelişme" - "Doğal gaz, elektrik ve su gibi zorunlu gider faturaları 2-3 ay ertelenmeli veya diğer aylara taksitler halinde ötelenmeli"


Reklamlar
Secretcv.com doğru işe doğru insan felsefesinden yola çıkarak firmalar ve iş arayanları en doğru şekliyle buluşturmayı hedeflemektedir. Kullandığı teknolojisi ile firmalara, en doğru adaya ulaşmakta zaman, emek ve dolayısıyla tasarruf sağlamaktadır.
Hastane Derindere İstanbul’un kalbinin attığı Maslak, Levent, Mecidiyeköy gibi ana arterlere yakın konumu ile hızla gelişmekte olan Kağıthane ilçesinde bölgenin en büyük ve donanımlı özel sağlık kuruluşu olarak 2015 yılında hizmet vermeye başlamıştır. Hasta odaklı hizmet anlayışı, multidisipliner tedavi yaklaşımı ile yaşamın her döneminde ihtiyaç duyulabilecek her türlü sağlık hizmetini profesyonel kadrosuyla sunan hastanemiz 10.000 m2 kapalı alan üzerine inşa edilmiştir. NURETTİN kuyumculuk 22 Ayar Mega Model Bilezikler 1970’li yıllardan bu yana faaliyet gösterdiği her alanda kurumsal ve güvenilir hizmet anlayışıyla fark yaratan Derindere Grubu, sağlık sektöründeki yeni yatırımı Hastane Derindere ile tıbbi ve etik ilkelerden ödün vermeyen, hasta haklarına saygılı, uluslararası kalite standartlarında bir hizmet yapısı hedeflemektedir. NADİR, özelde müşterilerinin ve çalışanlarının, genelde ülkemizin ve insanlığın refah ve mutluluğu için;

İnsani ve toplumsal değerleri,
Ekonomik sürdürülebilirliği,
Sürekli gelişme anlayışını,
Yalnız yasal değil, aynı zamanda etik bir zorunluluk olarak çevre korumayı,
Müşteri hoşnutluğunu,
En yeni teknolojilerden yararlanmayı,
Modern işletme kültürünü

esas alarak Türkiye kuyum sektörüne en hızlı ve en çağdaş hizmeti vermeyi, giderek artan kapasitesiyle ulusal düzeydeki liderliğinin yanı sıra uluslararası düzeyde lider işletmelerden biri olmayı kendisine hedef edinmiştir.

NADİR, soy metal geri kazanım ve rafinasyonunda uzmanlaşmış, özgün birikimlere sahip nitelikli yönetici ve teknik personeli, modern çağın gerektirdiği binaları, proses altyapısı ve laboratuvar olanakları ile alanında uluslararası teknolojik düzeye ulaşmış, Türkiye’nin lider soy metal geri kazanım ve rafinasyon tesisi olma özelliğine sahip ve onu koruyarak geleceğe taşımak üzere sürekli gelişme vizyonu ile bütünleşmiş bir anlayışın temsilcisidir.

NADİR‘e varolan özelliklerini kazandıran yapıtaşlarıdır.

 

 

Copyright 2009 - Design by PROCEEDSOFT www.proceedsoft.com
hafta hafta bebek gelişimi hafta hafta bebek gelişimi doktor

anne , bebek , bebek sağlığı , bebek gelişimi

malatya haber malatya haber malatya haber malatya haber malatya haber