KOBİDER: Kuyumcular
Bankaların Altın Satışına Tepki Göstermeli
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği
(KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun
(BDDK) "Bankaların Kıymetli Maden Alım Satımına ve Alacaklarından Dolayı
Edindikleri Emtia ve Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasına İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"
Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak maalesef yürürlüğe girdi.
Bankalara şubelerden
Cumhuriyet ve ziynet altını alıp satma yetkisi verilmesi haksız rekabete sebep
olacaktır. Bu yasa ile kuyum sektörü çok
büyük darbe alabilir. Bu yanlıştan dönülmeli. Kuyumcular da eczacılar gibi
hakkını arayabilmesi için sokağa dökülüp eylem yapıp,kepenk mi kapatmalı?
KOBİDER olarak bizler; kuyumcular
açısından büyüyen tehlikeyi görerek bu konuya daha öncede dikkat çekmiştik.
Şimdi ise yanılmadığımız net olarak ortada. Bankaların altın satma eğiliminde
olduğunu ve bu konuda çalışma başlatılması sırasında çekincelerimizi,
kaygılarımızı dernek olarak dile getirmiştik.
Altın konusunda ise bankalar bangır bangır
reklam vererek altın mevduat hesabı açıyorlar ve internetten altın alım-satımı
yapıyorlar. Hazırlanan yönetmelik sayesinde de cumhuriyet altını,ziynet çeyrek
ve yarım altın satabilecekler.
Tepkisiz temsilciler,etkisiz temsilcilerdir!
Bu gün gelinen nokta itibarıyla
yanılmadığımız gün gibi ortada. Esasında sarraf ve kuyumcular açısından önem
arz eden bu konuda gereken hassasiyeti göstermeyen kuyum sektörünün
temsilcileri hatalıdır. Sektör temsilcilerinin sorunların çözümünde aktif
olmadığını kuyumcu mesleğinin ve kuyumculuların ekonomik çıkarının korunmasında
tepkisiz ve etkisiz kalınmıştır.
Kuyumculuk sektör temsilcileri böylesine
elzem bir konuda gerekli tepkiyi göstermekten aciz kalmıştır. Demokratik bir
hakkın gereği olarak mesleğin hakkını ve çıkarını korumak için tepki
gösteremeyenler maalesef mevcut durumu kabullenmişlerdir.
Kuyumcu sektörünün temsilcileri "Bankalar mesleğimizden elini çek
demedikçe" gereken haklı tepkiyi göstermedikçe, seslerini yetkililere
duyurmadıkça bankalar altın mevduatta toplar Cumhuriyet altını da satabilir
diye 27 Haziran 2012 tarihinde vurgulamıştık. Bu konuda öngörüde
bulunduktan 2 ay sonra 24 Ağustos 2012'de BDDK altın taslağı hazırlamaya
başladı ve dünde yürürlüğe girdi. Öngörülerimizde haklı olduğumuz ortada.
Markette ecza satılacaktı ama gelen tepkiler
üzerine bu düzenlemeden vazgeçildi
Hükümet tarafından 2009 yılında ecza
satışı üzerine düzenlenme yapılmak istenmiştir. Ama ecza meslek örgütleri
yılmadan ve usanmadan var güçleriyle hazırlanmak istenen tasarıyı protesto
etmişlerdir. Hatta bir gün kepenk bile kapatmışlardır. KOBİDER olarak biz esnafın
eylem yapmasından yana değiliz. Ancak şayet bu konuda kuyumcunun sesi
duyulmuyorsa gerekirse değil bir gün sonuç alınana kadar eylem yapılabilir.
Meslekler erozyona uğruyor. Her sektör kendi mesleğini yapmalı.
Banka altın satıyor, eczacı oyuncak, giyim mağazası saat, beyaz eşya mağazası
cep telefonu satıyor. Kuyumcunun ise altın ve gümüş takıdan, sarrafiye ürün
diye tabir edilen cumhuriyet altını,yarım,çeyrek ve gram altından başka satacak ürünü yok.
Kuyum sektörünü mağdur edecek olan bu düzenleme tekrar gözden
geçirilmelidir. Kayıt dışılık söz konusu ise sektör kendi içinde kayıt altına
alınmalı. Nasıl ki fırıncıları kayıt altına almak için ekmeği Halk Ekmek
Fabrikalarına veya Zincir pastanelere yaptırılmıyorsa
kuyum sektörünü de kayıt altına almak
için bankalar devreye sokulmamalı.
Dolayısıyla herkes kendi işini yapmalı. Ekmeği fırıncı,altını kuyumcu satmalı. Ülke
genelinde 50 bine yakın kuyumcunun olduğunu dolayısıyla bunların çalışanları ve
aileleri bu durumdan büyük zarar görebilir. Bu yasa ile bankaları ihya edecekken kuyumcuları
batırmanın alemi yok.
Bir diğer önemli husus ise kuyumculuların
tepkisizliğidir. Altın alım satımı ve imalatını yapan esnafta özeleştiri
yapmalı. Çünkü kuyumcu Osmanlı altını, cumhuriyet, ziynet altını veya benzer
altınları ayarından anlamak için camın üstüne veya yere attığında sesinden
tanır ama kendilerini yönetecek kişileri tanıyamamış olmaları büyük şanssızlıktır.
Çünkü Oda başkanlığı etiket yapma, yan gelip yatma yeri değildir. Kanunlar
çerçevesinde demokratik hakkın gereği olarak mesleğin hakkını sonuna kadar
savunmalı,savunamıyorsa bırakmalı.
Bazı Kuyumcu Oda başkanları; Bankaları muhatap alarak "Bankalar kurdele bağlamayı bilmez",
Altın almak için sıraya mı girilecek?", "rekabet ederiz",
"satma altını, kullanayım kartını" ve "pos makinelerini iade
ederiz" şeklinde basit ,cılız ve mesleğe yakışmayan çocukça tepki
gösterdiler.
Bankalar tarafından kuyum sektörüne
yapılan haksızlık karşısında sektör temsilcilerinin tam manasıyla tepkisi
olmuyor. Önce seyrediliyor, eğer iş çığırından çıkarsa ‘yapmayın, ayıptır’ gibi
cılız ve göstermelik tepkiler sergileniyor.
Ancak, bu tepkiler; cılız tepkiler olmaktan
ileriye gidememiştir. Zira Tepkisiz temsilciler, etkisiz temsilcilerdir.
Etkisiz temsilcilerin kaderi ağlamaktır. Bu durum ise kuyumculuk sektörünün
sahipsiz ve etkisiz olduğunu göstermektedir! Bir diğer husus ise tepkinin
yanlış adrese yapılmasıdır. Zira kuyumcunun
muhatabı bankalar değil,yasa hazırlayan kurumdur. Yanlış adrese tepki
gösterilmemeli.
BDDK Yetkilileri üyeleriyle kuyumcular arasında hakız rekabete sebep olabilecek bu yönetmeliği
geri çekmeli. Aksi halde Rekabet Kurumu
bu haksızlığa sessiz kalmamalı.