Ülkemizin kalkınması, istihdamın artırılması ve düzenli ekonomik büyümenin sağlanması için KOBİ’lerin büyümesi gerektiğine inanıyoruz.Bu nedenle, büyük yatırımlar kadar hatta daha fazla bir şekilde KOBİ’lerin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Çarşı-pazardaki durgunluktan ötürü beklenilen alışverişi yapamayan esnaf ağır külfetten dolayı belini doğrultamıyor. Ekonominin omurgası olan
KOBİ’lerin ağır yükten ötürü belleri eğik olmamalı!
Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletme tanımına giren kayıtlı 3,4 milyon KOBİ olduğu biliniyor. Bunların çoğu mikro ve küçük işletmelerden oluşuyor. Her ne kadar bankacılık sistemi içerisinde KOBİ’lerin kredilerden aldığı payın oranı geçmiş yıllara göre artış gösterse de hala daha hak etiği düzeye çıkamamıştır.
Ekonomilerin başarısı, birkaç tane büyük firmanın varlığı ile ölçülmemeli. Özellikle de rekabetçi ekonomilerde diğerlerini, birbirinden ayıran esas unsurun KOBİ’ler olduğu gerçeğinden ötürü KOBİ’lerin daha fazla güç kazanması sağlanmalı. Ekonominin kalbi KOBİ’lerde attığına, ekonominin omurgasını KOBİ’ler teşkil ettiğine göre destekler bu doğrultuda artırılmalı.
Ekonominin bel kemiği ağır yükten kamburlaşmamalı!
Doğrudan veya dolaylı yatırımlar kapsamında, büyük sermaye, kar gördüğü ülkeye ya da sektöre büyük yatırımlarla girebiliyor, ancak bu tür yatırımlar büyük bir fabrika yatırımı şeklinde olduğu için ülke çapından ziyade sadece belirli bir bölgeye veya piyasaya fayda sağlıyor. Bunun yanı sıra karlılıktaki azalma ya da politik bir takım kaygılarla aynı sermaye girdiği hızda da o ülkeden çıkabiliyor. Fakat ülkemiz KOBİ’leri öyle değil, kazansa da kaybetse de bulunduğu ülkede faaliyetlerine aksamalar olsa da devam ediyorlar.
İşte bu sebeple büyük yatırımlar kadar hatta daha da fazla bir biçimde KOBİ’lerin her şekilde desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. KOBİ ölçeğinde hiçbir firma ekonomik daralma ya da politik istikrarsızlık yüzünden kapatıp gitmez, gidemez. Zaten tüm dünyada gelişmiş ekonomiler başta olmak üzere, herkesin krizden çıkışın anahtarı olarak KOBİ’leri görmesinin nedeni de budur. KOBİ’lerin ve özellikle küçük esnafın desteklenmesi bugün tüm dünyanın en büyük sorunu olan büyüme ve istihdama en kesin çözüm olduğu bilinen bir durumdur.
Bankaların KOBİ’lere ilgisi artarak sürmeli
Türkiye’de bankaların KOBİ’lere gösterdiği ilginin 2013’de daha da artırmalarını bekliyoruz. KOBİ’lerin en önemli ihtiyaçları başında finansmana hızlı ve kolay ulaşabilmek geliyor. Dolayısıyla KOBİ Bankacılığı yapıyoruz diyen bankalar stratejilerini, en başta esnaf ve mikro işletmelerin bu beklentisini karşılamak üzere kurmalı. Esnaf,sanatkar ve KOBİ’lerin krediye ve tüm bankacılık hizmetlerine çok hızlı, formalitesiz ve her kanaldan ulaşmalarına imkân verecek bir altyapı sağlamalı.
Türkiye ekonomisinin geleceği KOBİ’lerdir. KOBİ’ler ne kadar sağlıklı ve ne kadar iyi yönetilirlerse, Türkiye ekonomisinin geleceği de o kadar güven altında demektir. KOBİ’lere neden yatırım yapılması gerektiğini; Kalkınmış ülkelere baktığımızda; ekonomik büyümelerini mevcut şirketlerini büyüterek, yeni şirketler ve markalar yaratarak, AR-GE faaliyetlerine ağırlık vererek, teknolojilerini yükselterek, üretim ve ihracatlarını artırarak gerçekleştirdiklerini ve sürdürdüklerini görüyoruz.
Zira; rakip KOBİ’lerin bulundukları ülkelerin, küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yönelik ciddi destekler verdiklerini biliyoruz. Ülkemizde de durum çok farklı değil, bir çok devlet desteği bulunmakta. Ancak desteklerin kapsamı ve bütçesi çok büyüdü fakat bir çok firma bu desteklerden habersiz ya da yeterince bilgisi yok. KOBİ’ler yaptıkları işi çok iyi bilmek ve yapmakla beraber, finansal ve yönetsel anlamda bilimsellikten, kurumsallıktan uzaktalar. Hatta çoğu zaman bu kulvarlarda oldukça amatör ve eksik olduklarını söyleyebiliriz. Bu meyanda 2011- 2012 yıllarında verileceği söylenen Cansuyu olarak tabir edilen KOSGEB çıkışlı faiz destekli kredilerin yeni yılda verilmesini bekliyoruz.
Büyümenin ve istihdamın kesin çözümü olan KOBİ’lerin de büyük firmalar gibi desteklenmesi gerekir
Ülkemiz son yıllarda başarılı bir ekonomik performans yakalamış durumda. Türkiye ekonomisi büyüyor ve bu büyüme yeni potansiyel fırsatlarla devam edeceğine inanıyoruz. Dalayışıyla bunun sürekli ve sağlıklı olması için KOBİ’lere her geçen gün daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. Ekonomi politikalarının makro ekonomiye ve özellikle yabancı sermayeye olumlu olarak yansıdığını ancak aynı büyümenin reel sektörün gerçek temsilcileri olan KOBİ’lere aynı şekilde yansıdığını söylemek zor. Oysa tavandaki olumlu gelişme tabana da yansımalı.
Türkiye’nin 2023 hedefi olarak belirlediği dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına girme hedeflerine KOBİ’ler sayesinde girebileceğini düşünüyoruz. Türkiye 2023 yılında dünyanın en iyi 10 ekonomisinden biri olacaksa, yıllık 500 milyar dolar ihracat yapacaksa bunu nitelikli KOBİ’ler sayesinde başaracak olduğuna inanıyoruz.
|