KOBİDER: Esnaf, AVM'lerin
orantısız gücü karşısında baş edemez duruma gelmiştir
Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Öncelikle
KOBİ'lerin pek çok sıkıntısının giderilmesi noktasında hükümetin gayretli
çalışmalarının olduğunun bilincindeyiz. Ancak perakende yasasının bir türlü çıkmamasını da anlamış
değiliz. Esnaf, AVM'lerin orantısız gücü karşısında ezilmektedir. Küçük
esnaf, yıllardır sürüncemede olan, sümen altında unutulduğu düşüncesine
kapıldığı "AVM
yasası" olarak bilinen "Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve
Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı Taslağı"nın Meclis'ten
geçmesini bekliyor. Esnafın, sanatkarın ve KOBİ'lerin hakkı korunmalıdır. Küçük
esnafın yanındayız diyenler bu konudaki samimiyetlerini hep birlikte göstermelidir.
Türkiye esnaf örgütünün başında bulunanlar, maalesef perakende yasasının
gecikmesi yüzünden esnafın düştüğü durum karşısında yeterli tepkiyi
gösteremiyorlar.
Cadde esnafının iş yapamaz hale gelmesinin
en önemli nedeni, AVM'lerin kuralsız bir şekilde her yerde açılmasıdır. Esnafın
AVM'lerin içinde bulunan büyük marketlerle rekabet edebilme şansı yok. Giyim
kuşamdan, unlu mamullere, hırdavattan kırtasiyeye, oyuncaktan beyaz eşyaya ve
elektroniğe kadar birçok kalemde satışlar yapan bu marketler, esnaf ve
KOBİ'leri zor durumda bırakmıştır. Büyük alışveriş merkezlerinin her türlü
ürünü satmasıyla yaşanan haksız rekabet küçük esnafı bitirme noktasına
getirmiştir. Şehir içerisinde bir biri ardına açılan AVM'ler nedeniyle cadde
esnafı kapanmak tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.Belediyeler sayılarına
ve birbirlerine yakınlığına bakmadan alışveriş merkezlerine izin vermektedir.
Günümüzde isteyen istediği yere alışveriş merkezi kurmaktadır. Belediye
başkanlarının bu yaklaşımının sanayiyi ve üretimi geliştiren bir yaklaşım
olmadığı açıktır. Yerel yönetimler AVM'lerin açılması için çok ciddi imkanlar
sağlamaktadırlar. Yerel yönetimler lobilerin değil esnafın ve KOBİ'lerin
yanında olmalıdır! Hükümet, küçük esnafı korumak adına 2006 yılında hazırladığı
"Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı
Taslağı"nın meclis gündemine taşıyarak yasalaşmasını sağlamalıdır. TBMM üyeleri ülkenin sorunlarıyla ilgili bir çok
konuda yasa çıkarırken AVM'lerin haksız rekabetinin önlenmesi için hazırlanan
yasa taslağının kanunlaşması için de çaba sarf etmelidir.
Çağdaşlaşma daha çok AVM açmakla
olmaz
Başkan Özgenç,Türkiye'nin ekonomisi iyiye gidiyor derken büyük
sermayenin ekonomisi demek oluyor. Çünkü büyük sermaye küçük sermayeyi alt
ediyor, onu içinde eritiyor. Büyük sermaye, “Daha… daha… daha çok kazanacağım!”
hırsı içerisinde olduğundan imkanlarda ziyadesiyle onların menfaatine
sunuluyor. Dolayısıyla büyük sermaye gelişiyor serpiliyor ama küçük sermaye
mevcudu dahi koruyamıyor. Ekonomide tek taraflı büyüme olmaz,makro
ekonomide ki büyüme mikro ekonomiye de yansıtılmalı.
Büyükşehirlerde alışveriş
merkezlerinin (AVM) açılması çağın bir dayatması olarak görülmemeli. Dünyanın hiç
bir şehrinde İstanbul'daki kadar çok sayıda alışveriş merkezi yoktur. Bir
dünya kenti olarak nitelenen Şehr-i İstanbul'un en merkezi yerlerinde 52 adet AVM yapılmıştır ve yenileri de
yapılmaktadır. Avrupa'da bunun bir örneği yok. Örneğin; İstanbul'un en
merkezi ilçelerinden Şişli ve komşu ilçeleri Beyoğlu, Kağıthane, Beşiktaş ve
Sarıyer'de 500 metre arayla 5 dakika
mesafe ile AVM'ler var. Şişli ve çevresinde başınızı hangi tarafa çevirseniz bir AVM
görebilirsiniz. Bunlardan bazılarını şöyle sıralarsak;
İstanbul Cevahir, Profilo AVM, Trump Towers Mall, City's Nişantaşı, Astoria,
Demirören İstiklal, Metrocity, Kanyon, Sapphire Çarşı, Akmerkez ve İstinye Park
olmak üzere 11 adet alışveriş merkezi yapılmıştır. AB ülkeleri ve ABD'de
süpermarketlerin şehir merkezlerine açılmasının yasak olduğu biliniyor. Bizde
ise tam tersi bir durum söz konusu. Oysa şehir merkezlerinde açılan büyük
mağazalar sadece esnafa zarar vermiyor, aynı zamanda kentin dokusuna,
trafiğine, ulaşımına da zarar veriyor.
Perakende piyasasını
düzenleyecek yasanın çıkarılmasının gecikmesi halinde kuralsız büyüyen AVM'ler
de zarar görecektir. Bu konuda Astoria örneği ortada. Basına yansıyan bilgilere
göre Astoria AVM kapanıyor yerine ofis yapılacağı biliniyor. Zira böyle büyük
yatırımların kapanması bir yerde milli servetin heba olması anlamına gelir. Bu
örnekten hareketle yenilerin açılmasına izin
verilmemeli.
Esnaf Örgütü sorunları gazete
sütunlarında değil, icraat makamında dile getirmeli
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç,
Türkiye ekonomisinin omurgası olan küçük
ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) olmadan ekonomi olmaz. Yani bakkal, manav
ve kasap olmadan da semt olmaz. Küçük esnaf; mahallenin, sokağın ve caddenin sönmeyen
ışığıdır, sosyal koruyucusudur. Esnaf-sanatkâr, halk içinde, halkla beraber
yaşayan kesimdir. Esnaf-sanatkâr iş yerinin bulunmadığı sokak ıssız ve viranedir.
Dolayısıyla bu kesim ayakta tutulmaz ise mahalledeki sosyal
ilişkiler noksan kalır.
Türkiye esnaf örgütünün başında
bulunanlar maalesef piyasada yaşanan olumsuz durumlara karşı esnafın düştüğü
durum karşısında yeterli tepkiyi gösteremiyorlar. "AVM, hiper
ve gros market yasası gibi önemli
yasaların meclisten geçmesi beklentisi içerisindeyiz" şeklinde demeçler
verilerek esnafın gazı alınmaktadır. Esnafın hakkını,
menfaatini korumak ve kollamak için var olan örgütler suya sabuna dokunmadan, etliye
sütlüye karışmadan yönetilemez. Zira bu şekilde demeçler verilmesi yerine
icraat makamına bizzat müracaat edilmelidir. Makamın ve koltuğun hakkı
verilmelidir.
Özgenç. İnsanlar altını bile
kartla alıp ve zararına nakite dönüştürüyorsa, ülkede nakit akışı sağlanamıyorsa,
vatandaşın aldığı maaş kartlara gidiyorsa ve bu durum esnafı ciddi sıkıntıya
sokuyorsa bir yerlerde sıkıntı var demektir. Bunların çözüm yeri gazete
sayfaları değil, Başbakanlık binasıdır. Müracaat oraya yapılmalıdır. Sadece basın
bültenleri vermek çözüm olmaz. Sorunların çözümleri icraat makamında aranmalıdır.