KOBİDER/ÖZGENÇ: Başbakan
Erdoğan'ın sözlerine katılıyoruz ancak bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler
Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç; Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB)'in başarılı KOBİ'lerin ve
yenilikçi girişimlerin kamuoyuna tanıtılması, başarılı girişimcilerin ve
KOBİ'lerin desteklenmesi ve özendirilmesi amacıyla düzenlediği 'KOBİ ve
Girişimcilik Ödülleri'nin dağıtıldığı törende konuşan Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, iktidarının 2003 yılında ilk icraatlarından biri olarak KOSGEB
aracılığıyla KOBİ'leri elverişli kredi imkanlarıyla buluşturmak için kredi faiz
destek programlarını başlattığını belirterek, KOSGEB'in kurulduğu 1990 yılından
2002 yılına kadar 12 yılda KOBİ'lere sadece 14,5 milyon lira destek
sağlandığını kaydeden Erdoğan, ''Son 10 yılda bu rakam, burada lütfen dikkat
edin, 1.8 milyar lirayı buldu. Bakınız nereden nereye- Kaç kat- 124 kat arttı.
(Bu imkanlar nereye gidiyor) diye bazıları soruyor, işte buralara gidiyor''
dedi. Başbakanın umut ve heyecan verici
sözlerine aynen katılıyorum, ancak beraberinde de endişe duyduğum bir konuda da hatırlatmada
bulunmak istiyorum. O da 2011 yılında KOBİ'lere sunulacağı duyurulan KOSGEB
kredi faiz destekli Cansuyu olarak tabir edilen kredilerin hala daha
verilememiş olmasıdır. Bu konuda olumlu bir açıklama yapılmasını bekliyoruz.
Başbakan Erdoğan,
"Bu programlarla 210 binden fazla esnaf ve sanatkarımız ile KOBİ'lerimize
11,5 milyar lira kredi kullandırdık. Bu işletmelerin bankalara ödeyeceği 1
milyar liradan fazla faizi KOBİ'ler adına KOSGEB karşıladı. Ben size somut
örneklerini veriyorum ama birileri hayali ifadeler kullanıyorlar. Sadece
istihdamı desteklemek için kullandırdığımız kredi miktarı bile 1,3 milyar lira.
Biz şunu çok iyi biliyoruz, Türkiye 2023 yılında dünyanın en iyi 10
ekonomisinden biri olacaksa, yıllık 500 milyar dolar ihracat yapacaksa bunu
nitelikli KOBİ'ler sayesinde başaracaktır.'' dedi.
Başbakan Erdoğan,
kaynaklarını daha verimli kullanan, eski köye yeni adet getiren, daha nitelikli
ve katma değerli üretim yapan, yenilikçi ve rekabetçi KOBİ'ler Türkiye'yi
hedeflerine ulaştıracağını, bu nedenle KOBİ'lere olan desteklerinin hem nicelik
hem de nitelik olarak artarak devam edeceğini ifade etti. Bu gelişmeler takdire
şayan olup KOBİ'ler açısından fevkalade güzel bir o kadarda heyecan verici olmuştur.
Nurettin Özgenç; Hükümet'in KOBİ'lere günden güne artarak verdiği destekler
herkesin malumudur. Ancak bu hususta küçük bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz.
2009 ve 2010 yıllarında kredi mekanizmalarının hareketlenmesi için
KOBİ'lere yönelik kredi faiz desteği uygulaması yapmıştı. Bankaların KOBİ'lere
kredi musluklarını kıstıkları o yıllarda "Cansuyu" tabiriyle sunulan
destekler hayat damarları kurumakta olan işletmelere kısmende olsa fayda
sağlamıştı. Daha sonra Cansuyu kredilerinin devamı olarak 100 bin KOBİ'ye
yönelik 3-4 milyar lira büyüklüğündeki kredi faiz destek paketinin 2011 Nisan
ayında açıklanacağı şeklinde müjde verilmişti. Ancak buna rağmen hala daha
olumlu bir gelişmenin olmadığı görülüyor. KOBİ'ler, Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı'nın (KOSGEB)'in bankalar
aracılığıyla vereceğini duyurduğu desteğe 2012 yılının da dahil edilerek
KOBİ'lerin sayısını ve kredi tutarını artırarak vermesini sabırsızlıkla
beklemektedirler.
KOSGEB ve KGF'nin mali
gücü artırılmalı
KOBİDER olarak bizim 2006 yılından beri ısrarla
dile getirdiğimiz "imalatçı olmayan KOBİ'ler de desteklenmeli' çağrımızın
olumlu karşılanması ile KOSGEB'in kuruluş kanununda değişiklikler yapıldı. Bunun
sonucunda hedef kitlesi sadece imalat sanayisi iken buna hizmet ve perakende
sektörlerinin eklenmesi ile ancak amacına hizmet edebilir hale geldi.
Nurettin Özgenç; KOSGEB'in 2000'li
yıllarda portföyünde 4 bine yakın bir işletme bulunurken günümüzde bu sayı 3
milyon 400 bine ulaştı. Kurumun KOBİ'lere verdiği değerin, küçük ve orta
büyüklükteki işletmelerinde KOSGEB'i yakından tanımaları kendileriyle ilgili
bir kuruma olan ilginin göstergesidir.
Dolayısıyla KOSGEB'in bankalarla yapılan işbirliği ile KOBİ'lere faiz
destekli krediler sunması imalatçı, hizmet ve perakendeci sektörlerini
hareketlendirdi.
Dolayısıyla KOSGEB
kanununda yapılan değişiklik ile perakende ve hizmet
sektörünün de kapsam içine alınması kurumun hedef kitlesinin 300 binlerden 11 kat
büyüyerek 3 milyon 400 bin sayıya çıkmıştır. Bundan dolayı KOBİ'lerin
KOSGEB'ten beklentisi artmıştır. Sınırlı kaynaklar ile bu yükün altından
kalkamayacağı düşüncesiyle kurumun mali gücünün artırılması
gerekmektedir. Ekonomimiz büyüyorsa
KOBİ'lerimiz sayesinde olduğu görülüyor zaten. İhracatımız artıyorsa,
ihracatımızın yüzde 60'ını KOBİ'lerimizin gerçekleştirildiğini biliyoruz.
Dolayısıyla KOBİ'lerin daha çok desteklenmeleri gerekiyor. Bu beklentilerimize
çözüm olabilmesi için KOBİ'lerin finansa erişimine çözüm olabilmesi için KOSGEB
ve Kredi Garanti Fonunun (KGF) imkanlarının artırılması arzumuzdur.
Başkan Özgenç; Cumhuriyetin kuruluşunun
100.yıldönümü olan 2023'te ihracatın 500 milyar dolara çıkarılması
hedefleniyor. Bu söylemler herkes gibi bizleri de fevkalade heyecanlandırıyor.
Ancak konut,otomotiv ve tüketime sunulan desteklerin üretimden esirgenmesi
halinde belirlenen hedefe ulaşmak pek mümkün olmayabilir. Ekonomisi gelişmekte
olan ülkelere bakıldığında başarının altında yatan gerçeğin KOBİ'lerin
desteklenmesinden geçtiği görülmektedir. Ekonomisi günden güne gelişen
Türkiye'de küçük ve orta büyüklükteki işletmelere verilen desteklerin
artırılması gerekmektedir. Dünyanın en büyük 16. ve Avrupa'nın en büyük 6.
ekonomisine sahip olan Türkiye'nin KOBİ'lerine 3-4 milyar liralık kredi sunamamasına
ihtimal dahi vermiyoruz ama verilen müjdenin de bir türlü gerçekleşmemesine bir
anlam verememekteyiz.
Nurettin
Özgenç; Türkiye'nin gelişip büyümesi için siyasi ve ekonomik istikrarın gerekli
olduğu gibi KOBİ'lerin büyümesi için kredi desteklerinin istikrarlı bir şekilde
sunulması lazım. Bir tadımlık kredinin ne alana ne de istihdam edilene önemli
bir faydası olmuyor,olmazda. İstikrar, siyasi ve ekonomik alanda olduğu gibi
KOBİ kredilerinde de olmalı. Dolayısıyla küçük ve orta büyüklükteki işletmelere
sunulacak krediler siyasi istikrar gibi olmalı.