Tarih: 8 Kasım 2012
Perşembe

Saat : 09:00 – 12:00

Konu: KOBİ'ler de
ortaklık kültürü

Yer : Marriott Hotel
Asia İstanbul

 

Nurettin
Özgenç  sirketortagim.com portalının
düzenlediği toplantıda bir konuşma gerçekleştirdi.

Küçük ve Orta
Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, 8
Kasım 2012 (Perşembe)tarihinde sirketortagim.com portalının düzenlediği
"1.Şirket Ortağım Zirvesi"ne katılarak KOBİ ortaklıklarına yönelik
bir konuşma yaptı.

Değerli katılımcılar, kıymetli misafirler ,muhterem
hanımefendiler, beyefendiler  ve güzide
basın mensupları, sizleri şahsım ve KOBİDER yönetim kurulu adına, gönül dolusu
muhabbetle, selamlıyorum.

KOBİ'lerimizde
ortaklık kültürü oluşturabilmek için şirket ortağım com portalı tarafından
düzenlenen "1.Şirket Ortağım Zirvesi" ne hepiniz hoş geldiniz.

Günümüz dünyasında ulusal ve uluslararası
ortamda rekabet gücü yüksek ürünlerle iş hayatında yer almanın, varlığını devam
ettirmenin ve başarılı olmanın temel şartlarından biri de aynı hedef
doğrultusunda iktisadi unsurları bir araya getirecek uzun soluklu ortaklıklar
kurmak yani ortak iş yapabilmektir.

Ortak iş yapabilmek ise iş hayatında başlı
başına bir şuur ve kültürdür. Yani ortak iş yapabilme ortaklık şuuruna ve
ortaklık kültürüne dayanmaktadır.

Maliyetlerin düşürülerek finans yükünü
hafifletilmesi, ölçek ekonomilerinin gerçekleştirilmesi, kaliteli üretimin
yapılması hem de yoğun rekabetin yaşandığı dünya piyasalarında üretilen
ürünlerin satışının gerçekleştirilmesi için iş dünyasında yapılması gereken iş
birliği ve yeni kurumsal yapı ortaklık kültürünü gerekli kılmaktadır.

“Kardeşinle bile ortaklık yapmayacaksın!”,
“Ortağın mı var derdin var” veya “Ortak atın beli kırık olur!"
gibi ortaklıkla ilgili olumsuz mânâda deyimlerin hiçbir geçerliliğinin olmadığı
çağdaş ekonomik ortamda ortaklık kültürü işletmelerin olmazsa olmaz
özelliklerinden biridir.

Dolayısıyla ortaklık kültürü iş dünyasında
başarının sırrı olan sinerjiyi netice verecektir. Evrensel bir kavram olan
sinerji, kültürel değerlerimiz arasında yer alan “birlikten kuvvet doğar”, “bir
elin nesi var, iki elin sesi var” gibi ata sözleriyle de ifade edebileceğimiz
bir verimlilik formülüdür.

Değerli Katılımcılar,

 

Kıymetli Misafirler,

 

KOBİ'ler de somut anlamda ortaklık kültürü oluşturulmalı. Küçük
ve orta ölçekli imalat sanayi işletmelerinin, rekabet güçlerini ve düzeylerini
yükseltmek için ortaklık kültürünü teşvik eden somut çalışmaların olması lazım.
Ancak KOBİ'lerin bir araya gelme ve ortaklık kültürü konusunda hâlâ noksanları
bulunmakta.

KOBİ'lerin ana hedefi üretim yapmak
olmalı. Özellikle ithalatın önünü kesici, ihracatı arttıracak her türlü ürünü
üretir hale getirmektir. Belirlenen hedeflere doğru ve hızlı yol alabilmek için
sektörel bazda kümelenme gerekli olmuştur. Esasen işletmeler işleri icabı
birbirlerine muhtaçtır. İşletme sahiplerinin "birlikten güç doğar"
anlayışıyla hareket ederek kümelenmelidir. Ancak bu şekilde yerli ve yabancı
rakiplere karşı rekabet edebilme şansı var.

Burada bir öz eleştiri yapmak gerekirse
KOBİ'lerde birleşmeler konusunda  pek
çoğu malesef isteksizdirler. Çünkü insanımızda eskiden beri küçük olsun benim
olsun anlayışı hakim. Oysa büyük olsun hepimizin olsun anlayışı günümüzde daha
moda bir terim olmasına rağmen bizim ülkemizde hala daha eski alışkanlığından
olsa gerek ortaklıklara rağbet edilmemektedir. Oysa  yabancı şirketler dahi Türk şirketleriyle
ortaklıklar yaptıkları biliniyor.

Ancak, burada örnek olarak
gösterebileceğimiz temel bir hususa özellikle vurguda bulunmak isterim:
İstikbal firması bulunduğu şehirde çekyat imal ederek Türk mobilya sektörüne
model olmuştur. Onun başarısını gören diğer firmalarda örnek alarak aynı
sektöre yönelmişlerdir.

Kıymetli hazurun,

Birleşmeler konusunda KOBİDER olarak
çalışmamız var. Bunu her platformda dile getiriyoruz ve diyoruz ki KOBİ'lere
birleşin demeyle birleşmeler olmaz. Devlet bu hususta birleşen 5 işletmeye
yüzde yetmiş beş destek veriyor. Lakin bu yeterli olmuyor. Şimdi bu şuna
benziyor. Demir var,kum ve çimento var ama bunları karacak ustaya ihtiyaç var.
Bu konuda örnek modeller olmalı bunların büyüme hızını  gören aynı sektör mensupları da benzer
ortaklıkları gerçekleştirebilirler. Bizde hep komşunun yaptığı işe bakılır.
Şayet o işte başarı sağlamışsa diğeri de aynı işe yönelir. Dolayısıyla devlet
sembolik olarak bir kaç sektörden firmaları bir araya getirebilecek ortaklıklar
kurmalı.

KOBİ ortaklıkları sözde
değil,özde olmalı

Devlet KOBİ'lere balıkta vermeli balık
tutmayı da öğretmeli. Bu konuda biz KOBİDER olarak bir öneride bulunmuştuk ve
demiştik ki;Türkiye tanıtımda kokteyl ve balolarda çuval dolusu para harcıyor.
Bunlar yapılırken muhakkak ülke tanıtımı esas alınıyordur. Ancak devlet
periyodik olarak yurt dışına hiç gitmemiş KOBİ'leri dış fuarlara götürmeli.
İşletme sahipleri ürettikleri ürünleri gittikleri yerlerde tanıtabilirler ve
oralarda gördükleri teknolojik yenilikleri ve farklı ürünlerin numunelerini
alarak işletmelerinde aynılarını üretebilirler. Kaç KOBİ yurt dışına
götürülmüşse bunların yüzde 10'u dahi önerdiğimiz şekilde olumlu bir sonuç
almışsa bu dahi iyi bir gelişme olacaktır.

Değerli
katılımcılar,

Bu toplantı vesilesiyle esnaf, sanatkar ve
KOBİ'lerimizi KOBİDER'e davet ediyorum. Gelsinler veya arasınlar bizleri
tanısınlar. Onlar için yapmış olduğumuz ve yapacağımız  çalışmaları yakından takip etsinler.
KOBİDER'in farkını tanıma imkanı bulsunlar...

Burada sözlerime son
vermeden önce konumuz ile ilgili temel fıkrası anlatmak isterim.

Mimarlar
ekibi Karadeniz'de yörenin mimarisini incelemek için gezerken kıyıda iki yarım
tekne ve içlerinde de Temel ve Cemal'i görünce, 



- Halkımız konut sorununa ne ilginç çözümler
getiriyor,diye hayranlıklarını belirtmişler... 



- Ne çözümi, demiş Temel... 



- Cemal ile ortaklığumuzu ayırmak içun takayı
ikiye boldük, daaa... 

Oysa fıkrada konu edilen taka ikiye bölünmemiş olsaydı iki
tarafında kazanç kapısı olmaya devam edecekti. malesef Temel ile Cemal
ortaklığı bitirmek için mal paylaşımı yaparak bana yar olmayan başkasına da yar
olmasın anlayışıyla ekmek teknesini ikiye bölmüşler. Bu fıkra bir yerde küçük
olsun benim olsun anlayışının kötü bir örneğidir.

Değerli misafirler,

Ben burada sözlerime son verirken
toplantının düzenlenmesinde emeği geçen başta yönetim kurulu başkanı Mehmet
Buldurgan beye, birlikte çalıştığı yönetici arkadaşları olmak üzere şirket
ortağım portalına  üye olan arkadaşlara
bizleri yalnız bırakmayıp toplantıya katılan siz değerli konukları gelecek
seneye tekrar beraber olmak üzere hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.