Özgenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin son yıllarda birçok alanda büyük işlere imza attığını, çok büyük mesafeler kat ettiğini ifade etti.

Türkiye'nin ekonomi, eğitim ve sağlık konularında adeta çağ atladığını anlatan Özgenç, ''Makro ekonomide zirveye çıkan büyüme rakamlarımızla gurur duyarken, işsizlik rakamlarının düşmesine sevindik. Arzumuz bu başarıların hız kesmeden devam etmesidir'' dedi.

Özgenç, Türkiye ekonomisinde 2011 yılı objektif açıdan değerlendirildiğinde özellikle ihracatta ve büyümede rekorlar kırılması ve işsizlik oranının düşmesiyle dünya ülkelerine örnek olacak gelişmeler yaşandığını vurguladı.

AB ülkeleri krizden kıvranırken Türkiye'nin ihracatını artırmasının çok önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Özgenç, ''2011 yılı ihracatının 2010 yılına göre yüzde 18,2 artarak 134,6 milyar dolara ulaşması bunun göstergesidir'' dedi.

Özgenç, 2011 yılı başından itibaren ekonomik anlamda canlılık kazandıracak önemli yatırımlara kavuşan Türkiye ekonomisinin tüketime dayalı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Çarşı-pazardaki alışverişin canlı tutulabilmesi için halkın alım gücü artırılmalı. Halkın tasarrufa yönlendirilmesi iç tüketimde daralmalara neden olmaktadır. 2011 yılında ekonomik ve sosyal olarak en çok gündemde olan konuların başında, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını sağlayan 6111 sayılı kanun gelmiştir. Bu kanun, özellikle ülkemizde zor ekonomik şartlar altında ayakta durmaya çalışan ve bu sebeple kamu kurumlarına olan prim ve vergi borcunu ödemekte güçlük çeken esnaf, sanatkar ve KOBİ'ler için birikmiş borçların ödenmesi noktasında büyük kolaylıklar getirdi.''

-Yeni Türk Ticaret Kanunu'na uyum-

Özgenç, ticaret hayatının, Temmuz ayında yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu ile bir takım yeniliklere kavuşacağını, kanunun noksan kalan taraflarının da yürürlüğe girdiğinde daha net anlaşılacağını belirtti.

Kanun yürürlüğe girdiğinde kısa vadede uyum konusunda aksaklıklar yaşanacağını, bunun doğal olduğunu vurgulayan Özgenç, şöyle devam etti:

''Bu durum zaman içerisinde firmaların bilgilendirilmesiyle giderilebilir. Uzun vadede kanunun getirdiği yükümlülükler sayesinde iş dünyasına güven gelecektir. Yeni Türk Ticaret Kanunu'na geçiş için çizilen yol haritasını takip etmeye çalışacağız. 50 yılı aşkın bir zamandan beri yürürlükteki mevcut Türk Ticaret Kanunu'ndan farklı birçok reformu içeren yeni kanuna geçiş sürecince işletme sahipleri bazı zorluklar yaşayacaklar ama bunlar da zamanla aşılacaktır.

KOBİDER olarak ekonominin lokomotifi olan KOBİ'lere Yeni Türk Ticaret Kanunu'ndaki yenilikleri duyurmak ve bu konuda yapmaları gerekenler hakkında bilgilendirme çalışmalarımız devam edecek. Görevimiz, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin sorunlarını tespit edip, çözüm önerileri geliştirmek ve bu önerileri ilgili makamlara ileterek sonuca kavuşturmaktır. Bunun yanı sıra esnaf ve sanatkarı bilinçlendirip, üretim ve satış kalitesinin artmasına yardımcı olmaktır.''

-2012 beklentileri-

Özgenç, KOBİ'lerin bugün karşılaştığı geleneksel sorunların başında finansman eksikliği, teknoloji kullanmada yaşanan güçlükler, sınırlı yönetim kabiliyetleri ve düşük üretkenliğin geldiğini söyledi.

Gelişmiş ülkelerde KOBİ'lerin toplam kredilerden aldıkları payın Türkiye'deki KOBİ'lerden çok fazla olduğunu anlatan Özgenç, şunları kaydetti:

''KOBİ'ler bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin en önemli unsurlarıdır. Türkiye'de yaklaşık 3,4 milyon esnaf, sanatkar ve KOBİ mevcuttur. Bunların yarıya yakını ticaretle uğraşmaktadır. Üretim yapan KOBİ'ler tüm işletmelerin yüzde 15'i kadardır. KOBİ'lerin toplam istihdama olan katkıları azımsanmayacak kadar büyüktür. Türkiye ekonomisinin sigortası olan KOBİ'ler kümede kalma mücadelesi veriyor. Zira gerektiği şekilde destelenmesi halinde bir üst lige çıkabilirler. Dolayısıyla bir dünya gerçeği olan KOBİ'ler bizim ülkemizde de hak ettiği şekilde desteklenirse Cumhuriyetin 100. yılında hedeflenen 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşılır.

2012 yılında gerçekleşmesini en fazla arzu ettiğimiz konu; KOBİ'lere mevcut durumdan daha fazla kredi imkanı sunulması. Geçmiş yıllarda esnaf, sanatkar ve KOBİ'lere verilen ''cansuyu'' desteklerinin küçük işletmelere faydası olmuştu. Dünya coğrafyasında ve bulunduğu iki kıta üzerinde önemli bir konumda bulunan Türkiye'nin ekonomik anlamda kalkınması ancak, KOBİ'lerin desteklenmesinden geçer.''