KOBİDER: Altın Fiyatları Tavan
Yaptı Kuyumcuda İşler Düştü!
Küçük ve Orta büyüklükteki İşletmeler
Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç; Çeyrek asırı aşkın bir zamandan beri
mesleğin içinden biri olarak kuyum sektörünü değerlendirdi: Dünyada altının ons
fiyatının aşırı derecede yükselmesi sebebiyle kuyumculuk sektörü tarihinin en
kötü günlerini yaşamaktadır.Altının ons fiyatının 1.625,20 dolar seviyelerine
çıkması, gram fiyatının 88.50 lirayı aşması ile çoğu kimse altın almamaktadır
veya alım gücünün yeterli olmaması yüzünden alamamaktadır. Kuyumcu dükkanları
düğün,nişan gibi özel günler için çeyrek satabiliyorlar ama onunda fiyatı 147
lira olunca vatandaş da haklı olarak bu gibi özel gün ve davetlerde para takmayı
yeğliyorlar.
Kuyumcuların yaşadıkları bu sorunları
aşmak için alternatif çözümler üretilmelidir. Vatandaşın alım gücü kolaylaşsın
ve kuyumcunun kapısından ayağını kesmemiş olsun. Bu konuda yetkililer bir önce
harekete geçmeli yoksa kuyumcu esnafının işi zordur.
Kuyumculuk Sektörünün
Sorunları ve Çözüm Önerileri
Kuyum sektörünün pek çok sorunu vardır.
Bunların en başında gelenler ise fiyat birliği sağlanmaması,altın fiyatlarının
aşırı derecede artması, meslek mensuplarının rakibi yok edecek derecede
rekabete girmesi,bazı imalatçı firmaların Outlet adı altında mağazalar açıp
perakende mal satmaları haksız rekabete
sebeptir. Bu tür mağazalar veya çadırlar kurup mal satmak etik değildir. Çünkü;
bu firmalar imalatçı sıfatı ile piyasaya mal satmaktadırlar. Perakendeci de bu
ürünleri bu firmalardan alıp müşterilerine sunmaktadırlar. İmalatçı firmaların verdikleri
reklamlar ile müşterileri kendilerine çekmektedirler.Bir kere bu anlayış
sahipleri kendi perakendeci müşterisine karşı ayıp işlemektedir. Toptan
mal alan sürekli müşteriye satılan fiyat üzerinden vatandaşa da mal
satılması ticari ahlak ile uyuşmamaktadır. Bu konuda Esnafın bağlı Ticaret
Odalarındaki meslek komiteleri ve kuyumcular odası acil önlem almalı. Odalar
yetkililerinin kendi ürünlerini pazarlama ofisi ve yan gelip yatma yerleri
değildir. Oda başkanları ve meslek komitesi başkanları kurumlarının amacına
hizmet etmeli kendilerine değil.
Sözün senet olduğu tek meslek
dalı olan kuyum sektöründe güven kayboluyor
Geçmişten günümüze kadar sözün senet
olduğu tek meslek dalı olan kuyum sektörü maalesef bazı aç gözlü toptancı
firmaları ve perakendeci büyük mağazalar yüzünden bu vasfını kaybetmektedir.
Vitrin malı daha çok olan esnaflar kendilerinden daha az malı olan esnafları
ezmektedirler. Örnek olarak vatandaş tarafından fiyatı bilindik olan çeyrek
altınları "burası ucuz "imajı vermek için alış fiyatına satarak
müşterileri kendilerine çekmektedirler. diğer ürünleri de piyasa fiyatı
üzerinden satmaktadırlar. Aynı şekilde yeterli sermayesi olmadığından düşük
fiyata mal satamayan esnaf kapatmak durumunda kalıyor ve diğeri de orada tekel
oluyor. Bu sakat anlayıştır.Rekabet rakibi yok temek değildir. Yapılması
gereken Ahi anlayışı gereği hareket edilmeli.
Kuyumcular arasında toptancı-perakendeci rekabetine son verilmeli
Uzun yıllardan beri bekletilen ne hikmetse bir
türlü yasalaşamayan ‘Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı'nın tekrar
görüşülüp,güncellenip kanunlaşması halinde günümüz ticaret hayatında birçok
boşluğu doldurabilecek önemli bir çalışma olacağı inancındayız.Fakat küçük
esnaf "halk arasında perakendecilik yasası olarak bilinen bu yasanın çıkmamasından
dolayı zor günler yaşamaktadırlar. Yasa tasarısının kanunlaşıp bir türlü hayat
bulamaması nedeniyle büyük firmaların küçükleri adeta ezen toptancıları koruyan
bir taslak halinde kalmasını anlamış değiliz. Güvene dayalı alışveriş yapılan, sözün ise senet olduğu tek meslek dalı olan kuyum
sektörünün bu acımasız rekabet durumundan kurtarılması gereklidir.
Odalar, yöneticilerinin etiket
yapma yan gelip yatma yeri değildir
Perakendeci kuyumcuların karşılaştığı haksız
rekabet ortamı ile karşı karşıyadır. KOBİDER'in, soruna çözüm bulunması
yönünde toptancılara ve İstanbul
kuyumcular Odası yöneticilerine (İKO) genel kurulunda yaptığı çağrı maalesef
Oda başkanının sahibi olduğu kuruluşta aynı şekilde tüketiciye değişik
kılıflara bürünerek(atölyecinin tanıdığı,komşusu,veya bizim mahalleden
arkadaşın hanımı vb.) nedenler ile mal satışı yapılmakta olduğu
gözlemlenmiştir.KOBİDER'in, yaşanan sorunlara çözüm yönünde adımlar atılması için
önerilerimizi sektör temsilcileri ile paylaştık,.konuya çözüm bulunması için
Odayı göreve davet ettik fakat oralı olunmadı.Konuya duyarlı bütün sektör
mensuplarını soruna sahip çıkmak amacıyla bağlı bulundukları Odalara yönelik
çağrımızı tekrarlıyoruz. Esnafın bağlı bulundukları Odalar yöneticilerinin
etiket yapma ve yan gelip yatma yeri değildir soruna kalıcı çözüm bulunmalıdır.
Katılım Bankaları "Altın
değişim aracımıdır, emtiamıdır" konusuna netlik kazandırmalıdırlar
KOBİDER olarak sürekli gündeme getirmeye
çalıştığımız katılım bankaları ile kuyum sektörü arasında tartışma konusu olan
"Altın değişim aracımıdır, yani paramı,yoksa değerli takı ve ziynet
eşyasımı yani bir emtiamıdır" kavram karmaşasına son vermek için bu konun
un'da gündeme alınmasının faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Resmi
verilere göre Türkiye'de 35 bin kuyumcu esnafı bulunmaktadır. Bu esnafın
yanında çalıştırdığı elemanlar, aileleri ve kendi aile fertleri ile birlikte bu
sektörden ekmek yiyen 250 bine yakın vatandaşımız mevcut. Bazı kuyumcu
esnafları da diğer sektör mensupları gibi katılım bankalarından murabaha usulü
kredi destek talebinde bulunuyorlar.Birtakım esnafımız diğer bankaların kredi
desteğinden faydalanmaktadır. Lakin bizler katılım bankalarının taşıdığı
hassasiyeti taşıdığımız için krediyi kurumlarından talep etmekteyiz.Paranın
icat olmadığı dönemde değişim aracı olarak kullanılan altın ve gümüş günümüzde
değerli takı ve ziynet eşyasıdır. Yani bir emtiadır" görüşü katılım
bankaların da neden karşılık bulmuyor bunu anlamış değiliz.
Altın değerli
bir hammaddedir. Fakat işlenmek suretiyle mücevherat ve takıya dönüşerek
değişim aracı olmaktan çıkar. Bunu sadece biz söylemiyoruz katılım bankalarının
danıştığı görüş sorduğu Hayrettin
Karaman hoca söylüyor ama katılım bankaları bu görüşe ne hikmetse bir türlü
olumlu bakmıyor.
Burada da
esas iş esnafın temsilcisi olduklarını ifade eden kuruluşlara iş düşmektedir.
Bu kuruluşlar faiz hassasiyeti taşıyan esnafının hakkını sonuna kadar savunmalı
ve bankalardan kredi alarak işlerini büyüten meslektaşları gibi işlerini genişletebilmek için katılım
bankaları bu hususta ikna edilerek murabaha sistemi ile mal almaları
sağlanmalı. Bu şekilde yapılmayıp ihtiyaç sahibi esnafın bankalardan faiz ile
kredi almasının sorumlusu katılım bankaları ve kuyumcuların temsilciliğini
yapanlar olacaktır. Bizlerin faiz meselesi çağa uydurulsun gibi bir önerimiz
yok. Bizim istediğimiz sadece görüşü sorulan makamın altın konusundaki
kanaatine ya uyulsun yada uyulmayacaksa
bunun nedeni kamuoyunda resmen açıklansın. Böylelikle sorun bir an önce netliğe
kavuşturulmuş olsun.
Hükümet kanadından
beklentimiz; ‘Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı'nın tekrar görüşülüp,güncellenip
kanunlaşması, katılım bankaları İle
kuyumculuk sektörü arasında yaşanan sorun çözülmeli. Tatil günleri AVM'ler dahil nerede olursa olsun kuyumcu mağazaları
açılmamalı. Şayet açılacaksa eczaneler gibi "nöbetçi kuyumcu" usulü
ile bir çalışma yapılmalı. Ayrıca uzun yıllardan beri bir türlü çıkarılamayan
perakendeci yasası da artık çıkarılmalı.
Semt,ilçe ve illere nüfus oranına göre meslek dağılımı yapılmalı. Her önüne
gelen aynı semtte bir meslek dalından haddinden fazla dükkan açılmamalı. Nasıl
ki şehirler trafik açısından yığılma
olmaması için taksi ve dolmuşlara plaka tahdidi konuluyorsa dükkanlara da kota konulmalı.Her isteyen
istediği yere dükkan açamamalı. Bu konuda yaşanan dükkan kirliliğine son
verilmeli.