Fahri Sarrafoğlu - Dünya Bülteni / Haber Merkezi
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, Dünya Bülteni'ne yaptığı açıklamada KOBİ'lerin 2011 yılına umutla girdiklerini belirterek bürokrasinin ve teşvik sisteminin daha da kolaylaşması ile KOBİ'lerde büyüme yaşanabileceğini söyledi. Özgenç, dünyada yaşanan mali krizden kısmende olsa etkilerinden Türkiye'deki KOBİ'lerin de etkilendiğini belirterek işlerinde de durgunluk meydana geldiğini belirtti. Bunu aşmak için KOSGEB destekleri KOBİ'lerin kullanımına sunulduğunu hatırlatan Özgenç, bunun olumlu yansımalarının görülmeye başlandığını kaydetti. Özgenç, açıklamasında şunları söyledi: “2001 yılına ise büyük ümitlerle girmişlerdir. Lakin seçim süreci erkene alındığından dolayı beklenilen piyasa hareketinin bu altı aylık dönemde olmayacağı kanaatindeyim. Seçim sonucunda seçilen partilerin kuracağı hükümet ile tekrar istikrarlı gidişat devam ettiği sürece işlerin açılacağını ve bunun ihracata yansıyacağını ümit ediyorum.”
TORBA YASASI YARGIYA TAŞINMAMALIYDI
2010 yılı çok kötü geçti denilemeyeceğini vurgulayan Özgenç, ekonomi olarak iyi durumda olmamız münasebetiyle mali krizden çok fazla etkilenmeden 2010 yılını atlattık, dedi. Ülkenin gündeminin birinci maddesi ekonomi olmalı diyen Özgenç, bazı olumlu kararlar dahi siyasi düşünce yüzünden yüksek yargıya taşınmamasını isteyerek şu örneği verdi: “Örnek olarak esnaf, KOBİ'lerin borçlarını daha doğrusu tüm borçlu vatandaşların kamuya olan borçlarının yapılandırılması için çıkarılan "Torba Yasa"nın yüksek yargıya taşınmasını anlamış değiliz. Bu tür davranışlar ülkenin gidişatını engellemektedir.”
KOBİ'LER TEŞVİKLERDEN YARARLANAMIYOR
Reel sektöre yönelik bir sürü teşvikler ve destekler olduğunu sözlerine ekleyen KOBİDER Başkanı Özgenç, bunların birçoğundan KOBİ'ler faydalanamadığından yakındı. Bunun sebepleri arasında KOBİ'ler bunlardan bilgi sahibi olamadığı n gerektiği faydalanamıyor, diyen Özgenç, konu ile ilgili olarak şöyle konuştu: “KOBİ'lerin eğitim eksikliğinin yanında bilgi eksikliği var. Bürokrasi de bu konuda "satıcı, pazarlamacı" mantığıyla hareket etmelidir. Nasıl ki bir mağazadan alışveriş yapılırken ilgi alaka ve güler yüz beklenirse hizmet almak için kamu dairesine giden vatandaşta ilgi,alaka ve yakınlık görmek ister. KOBİ'ler kamu dairesine mağazaya gider gibi gidebilmeli. Bürokratik engellerden arındırılmış bir bürokrasi KOBİ'lerin hizmetine sunulmalıdır.”
BÜYÜK OLSUN HEPİMİZİN OLSUN ANLAYIŞI HAKİM OLMALI
KOBİ'lerde birleşmeler konusunda pek çoğu isteksiz olduğuna dikkat çeken Özgenç, insanımızda eskiden beri küçük olsun benim olsun anlayışı hakim olduğunu ifade etti. Özgenç, büyük olsun hepimizin olsun anlayışını benimsediklerini kaydederek birleşmeler konusunda KOBİDER'in görüşlerini şu şekilde açıkladı: “Birleşmeler konusunda KOBİDER olarak çalışmamız var. Bunu her platformda dile getiriyoruz ve diyoruz ki KOBİ'lere birleşin demeyle birleşmeler olmaz. Devlet bu hususta birleşen 5 işletmeye yüzde yetmiş beş destek veriyor. Lakin bu yeterli olmuyor. Bu konuda örnek modeller olmalı bunların büyüme hızını gören aynı sektör mensupları da benzer ortaklıkları gerçekleştirebilirler. Bizde hep komşunun yaptığı işe bakılır. Şayet o işte başarı sağlamışsa diğeri de aynı işe yönelir. Dolayısıyla Devlet sembolik olarak bir kaç sektörden firmaları bir araya getirebilecek ortaklıklar kurmalı bu konuda olumsuzluk doğması halinde vergi, SGK gibi tahsilat konusunda almama garantisi vermeli.”
KOBİ'LER BALIK TUTMAYI ÖĞRENMELİ
KOBİ'lere balık da verilmeli balık tutmayı da öğretilmeli açıklamasını yapan Özgenç, bu konuda kamu ve derneklerce çok esaslı çalışmalar yapıldığını hatırlattı. Yaşanan son krizden etkilenen Avrupa birliği ülkelerine olan ihracatımız düştü fakat farklı kıtalar da bulunan ülkelere açılmamız bunun bariz örneği olduğuna değinen Özgenç, KOBİ'lerin ihracatı öğrenmesi için devlet desteği isteyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Devlet periyodik olarak yurt dışına hiç gitmemiş KOBİ'leri dış fuarlara götürmeli. İşletme sahipleri ürettikleri ürünleri gittikleri yerlerde tanıtabilirler ve oralarda gördükleri teknolojik yenilikleri ve farklı ürünlerin numunelerini alarak işletmelerinde aynılarını üretebilirler. Kaç KOBİ yurt dışına götürülmüşse bunların yüzde 10 dahi önerdiğimiz şekilde olumlu bir sonuç almışsa bu dahi iyi bir gelişme olacaktır.”