KOBİDER: Dünya Devletleri Uzay Bilimleriyle Uğraşırken, Türkiye Başörtülü Eğitimi Engelliyor.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç; Danıştay 8. Dairesi, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin yürütmesini oy birliğiyle durdurması insanlarımızı “başörtüsüz okuyamayacağım” diye derin endişeye sevk ettirmiştir.
13 Yıl önce mesleki eğitimin önü kesildi ve gençlerimiz bir mesleği olmadığından işbulaşmadıkları için boşta gezmektedirler. Yapılan engelleme sonucu ülkemizdeki işsizlik oranı % 14'ler seviyesine çıktı. Benzer bir şekilde yüksek öğretimde başörtülü eğitimin engellenmesiyle gençlerimiz eğitimden yoksul kaldılar. Yüksek öğrenimlerini tamamlamak üzere imkânı olanlar mecburen yurt dışına gittiler. Bu durum da ülkemiz adına milyonlarca dolar paraya mal oldu. Şimdi aynı şekilde Danıştay 8. Dairesi, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin yürütmesini oy birliğiyle durdurma kararı vermesi anlaşılır gibi değil. Gelişmiş ülkelere bakıldığında bizim ülkemizdeki, gibi çağın gerisinde kalmış kararlar alınması, akıllara Türkiye “Tunus” mu yapılmak isteniyor düşüncesi geliyor.
Özgenç; Türkiye bunu hak etmiyor, dünya devletleri uzay bilimleriyle uğraşırken bizim ülkemizde başörtüsü meselesi sorun haline getiriliyor. Gülünç gerekçelerle başörtüsüne engel olunmak istenmesini anlamış değiliz. Kararın hukuki olmadığını düşünüyoruz. Türkiye kadar vatandaşının kılık kıyafetiyle uğraşan belkide bir başka ülke yoktur. Oluşturulan sanal başörtüsü fobisi kafalardan silinmelidir. Korkuya yenilemeyiz. Her bireyin kılık kıyafet özgürlüğü vardır. Ve bu özgürlük uydurma bahaneler, basmakalıp fikirler ve gülünç gerekçeler ile engellenmemeli. Bu durum insanlarımızda uzun vadeli telafisi mümkün olmayan hasarlar veriyor.
Ekonomik büyümenin yolu kızların okumasından geçer.
Özgenç; Ekonomik krizin yükünü kızlar çekiyor. Bazıları eğitimini tamlayamadığı için diploma sahibi olamadılar. Diploması olanlarda iş bulma açısından erkeklere göre kızların dezavantajlı durumları nedeniyle iş bulamadılar. Kadının iş gücüne katılımında dünya ortalamasında çok gerilerdeyiz.Ülkemizi geleceğe taşımak için kızların okuması lazım.Bu bağlamda Ekonomik büyümenin yolu kızların okumasından geçer. “Haydi, kızlar okula” kampanyalarını boşuna mı yaptık. Kızlarımızı okutalım ülkemiz de eğitim seviyesini daha yukarılara çıkarmak için gayret göstereceğimiz yerde sudan sebepler ile eğitimi engelliyoruz.
Bazı baro ve sendikaların kendi işleriyle uğraşacakları yerde üzerlerine vazife olmayan mesleki eğitim ve başörtüsü konusunda mahkemelere müracaatta bulunarak sırf ideolojik saplantıları nedeniyle insanlarımızın mesleki eğitim almalarına ve kıyafet özgürlüğü ile okumalarına mani oluyorlar.
Adalet terazisi doğru tartmalı, yanlı davrandığı sürece Türkiye'de Hukuka olan güvenilirlik yavaş yavaş kaybolmaktadır. Esas büyük tehlike budur. Danıştayın kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin yürütmesini durdurması yönünde verdiği karar ile Yargıda reform yapılmasının ne kadar elzem bir mesele olduğunu ortaya koymaktadır.
Özgenç; maalesef Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yönden gelişmiş ülkelere göre geride olması bu tür ideolojik tartışmalar yüzündendir. Dünya halkları karşısında hiç kimsenin Türkiye'yi yasakçı bir ülke durumunda bırakmaya hakkı yoktur.